Türkiye’de bizim meselemiz “biz” olup olmadığımız konusundaki sarahattir. “Biz” dediğimiz zaman birbirimizi kastediyor muyuz? Bundan daha önemli hiçbir şey yok. Eğer “biz” dediğimiz zaman birbirimizi kastedebiliyorsak bizden hiçbir şey koparamazlar. Ama böyle bir şey yoksa bugünkü derme-çatma yapı dağıldığı zaman ondan en küçük iz kalmaz. Onun için İstiklâl Marşı Derneği, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü savunmak üzere faaliyet göstermeyecek. İstiklâl Marşı Derneği her şey elden gittikten sonra dahi Türk kalan insanların derneği. Anlatabiliyor muyum? Türkiye nâmına hiçbir şey kalmasa bile İstiklâl Marşı Derneği kalmalı! Onun için böyle bir ideolojimiz olduğunu bilerek ne yapacaksak yapacağız. Bizim defterimizde “Yağmur yağdı böyle oldu” yazmıyor. Bizler “Battı balık yan gider”demiyoruz, demeyeceğiz. Bize “Bu saatten sonra ne yapacaksın? Ohoo, atı alan Üsküdar’ı geçmiş!” diyenlere kulak asmıyoruz, asmayacağız. Biz pes etmek diye bir şey bilmiyoruz; bildirmek isteyenlere de hadlerini biz bildireceğiz
"Bizim vatanımız kâfirle çatışmanın ve ona galebe çalmanın temin ettiği bir yaşama alanıdır.
"İstiklâl Marşı Derneği olarak herkesin unuttuğu, görmezden geldiği ve fakat hiç kimsenin reddedemeyeceği bir gerçeği hatırlatıyoruz
Eğer bir Türk kızı, bir Türk kadını, bir Türk anası yoksa Türk milleti hiç yoktur.
"Türkiye Cumhuriyeti'nin ilan edildiği topraklar bütün yerküre üzerinde Müslüman iradenin
"1945 yılında Almanlar savaşı kaybettikleri zaman, Ernst Jünger’in tespit ettiği üzere
İnsanların basit birer alet olmadan yaşayabildikleri bir ekonomik yapı temin etmeleri mümkündür.