"Ülke ve insan arasındaki irtibat yerkürenin her parçasında değişiktir ve bu ilişkilerin hiçbiri diğerine benzemez. Bizim memleketimizin vaziyeti şöyle izah edilebilir: Türkiye olduğu için Türk vardır, Türk olduğu için Türkiye vardır. Bunlardan biri diğerinden ayrılacak olsa, artık varlık sahasında ne birine, ne de diğerine rast gelmek mümkün olabilir. Ayrılık vuku bulduktan sonra varlık sahasının mümkünatına; olsa olsa, Türk’e karşı Türkiye ve Türkiye’ye karşı Türk ‘olgusu’ cevap verecektir."
"Türkiye'nin varlığı, dünyada İslâmiyet'in hâla bir siyasî organizasyon ve bir askeri güç olarak mevcut olduğunun gösterilişidir.
"Hiçbir zaman haklı bir hareketin büyük sayıda destekçisi olmayacaktır. Senin ısrarcı oluşun, senin kavi oluşun konusunda bir
Türkçede göğüs dediğimiz şeyin bir adı da “iman tahtası”dır. Biz Türkler bir şeye göğüs gerdiğimiz zaman zulmün, cehaletin, küfrün rağmına bir duruşu seçmiş oluruz.
"Türkiye hiçbir meselesini, trafik meselesi de dâhil olmak üzere, millî mutabakat temin etmeden çözemez.
Bizim kendimize mahsus bir hayatımız olması ve dünyada yaşanacak yer olarak Türkiye'nin işaret edilmesine sebep olacak bir donanıma sahip olmamız bizim şuurlu bir şekilde iktisadî bir düzenlemeye başvurmamızla mümkün olacak.