Türkiye’nin her bakımdan yükselmesinin önündeki engeller doğrudan doğruya İslâm’ın reddedilmesi ile alâkalı bir şeydir. Yani insanlar bugün “Türkiye için bir şey yapıyorum” dedikleri zaman eğer bu Türkiye’nin aslî karakterini kazanmasına yarayan bir şey değilse yalan söyleniyor demektir. Türkiye’nin aslî karakteri nedir? Niçin bu ülke Türkiye’dir?
Bir ülke -hangi ülke olursa olsun- karşılaştıkları zorlukları aşabilmek için, o zorluklarla başedebilmek için dünyada yürürlükte olan usullerden birini seçmek zorunda değildir. O usullerin üstüne çıkmış bir usul bulmak zorundadır.
Millet hayatının ne olduğunu umursamayan ve olmaması gereken, yani bir geleceği olmasını kendisi için kötü bulan insanların çok etkili olduğu bir toplumda yaşıyoruz.
Türkiye'de yaşayan herkeste bütün ülkenin aynı ruhla canlı kaldığına dair bir inanç vardı.
"86 yıllık devlet hayatımızı manasız geçirmiş bir toplumuz. Bunu manalandırmak isteyen az sayıdaki insan sürekli eza ve cefa içerisinde bırakıldı
Ama bu İstiklâl Harbi’dir kurtuluş savaşı değildir. Bağımsızlık savaşı da değildir. Çünkü burası Yunanistan, Ermenistan, Gürcistan, Kürdistan, Irak, Suriye değil. Türkiye!
"Türkiye'de 'elhamdülillah Müslümanım' diyen insanlar, davalarını mevkilerine vasıta kılmaya tevessül etmeselerdi,
Türkiye’de yaşayan insanları tehdit etmek, şantaj uygulamak dünden daha kolay.
1982 Anayasası’nda İstiklâl Marşı’nın zikredilmesinin bir tek açıklaması olabilir: İstiklâl Marşı’nda dile getirilen şeylerin mevcudiyetinin ortadan kalkması tehlikesi barizdir.