"Bugün gelinen noktada Türkiye'de yaşayan insanların önünde iki yol var: Ya dünyanın kazançlı çıkması için Türkiye feda edilecek ya da Türkiye'nin kazançlı çıkması için dünya feda edilecek. Hem Türkiye'nin hem de dünyanın kazançlı çıkacağı bir yol yok mu? Böyle bir imkân ancak Türkiye'nin tercih edilmesinden sonra doğabilir; zira Türkiye'nin kurtuluşu dünyanın da kurtuluş imkânıdır."
"Türkçe bir kavmin dili değildir. Türkçe bir itikad dilidir. O da İslâm'dır.
Türkiye’nin yaşama şartları bakımından özenilir bir yer haline gelmesi Mekke ve Medine’nin İslâm kültürüne geri dönmesinin başlangıcı olacaktı.
"Ortaya Müslüman olmayan bir zıpçıktı, bir türedi-Türk çıkardıkları yetmiyormuş gibi;
Millet hayatının ne olduğunu umursamayan ve olmaması gereken, yani bir geleceği olmasını kendisi için kötü bulan insanların çok etkili olduğu bir toplumda yaşıyoruz.
Türklerin din gününde yüzüne bakılmayanlardan olmamaları onların yüzüne hilâlin gülmesi şartına bağlanmıştır.
"Direniş ve atılımla neyi kastediyoruz? Direniş sahası 780 bin kilometrekarelik Türkiye topraklarıdır.
Avrupa toplumları yöneten yönetilen arasındaki sözleşmeye dayalı olarak işlerken Türk dünyasındaki işleyiş yönetici mevkiinde olanların yönettiklerini himayeyle mecbur olmaları şeklinde işler.