Türkiye kendi başının çaresine bakan bir ülke olmak mecburiyetinde; eğer Türkiye’nin iktisadî faaliyeti bayilik ve mümessillik yoluyla yürüyen bir düzene hapsolursa Türkiye diye bir şey kalmaz. Türkiye’nin direnebilmesi için Türkiye’ye herhangi bir siyasi çözüm dayatıldığında bunu reddedebilecek kendi iç işleyişine sahip olması gerekir. Bu iç işleyiş, mutlaka ilk planda mali alışveriş şeklinde olmayabilir; ama önce bu ülkede yaşayan insanların birbirlerine ait olduklarını kabul etmeleri lazım. Bu kendiliğinden olacak bir şey değil. Türkiye’de trafik düzeni neden iyi işlemiyor? Çünkü o direksiyondaki insanların hepsi başka direksiyondaki insanların kendisine karşı olduğunu düşünerek yaşıyor. Yani Türkiye’de insanların “Biz birbirimiz içiniz” diyecekleri bir şeyin olması lazım.
"Bugün gelinen noktada anlaşılmıştır ki, Türkiye'de İslâmcılık doğrudan doğruya Amerika'nın başlattığı ve
"İstiklal Marşı Derneği, ‘ben Türk değilim, ama bu topraklarda benim de hakkım var’ diyenlerin havalarını alması için kurulmuştur."
"Bizim ütopyamız küfr ile uzlaşmadan yaşanabileceğinin mümkün olduğunun derinden ve kesinlikle bilinmesi ve nihayet Allah'ın vaadinin gerçekleşeceğine imandır.
İslamiyet’in faidesine değil; onun istismar ve suistimaline talibiz cümlesi bariz bir metod olarak asırlardır yürürlüktedir.
"Şerefimizi birilerine satmak üzere 'iman sahibi' olmayı gözeten insanlardan ayrıldığımız için