İstiklal Marşı Derneği’nin yıllardan beri Türkiye’de anlatmaya çalıştığı şeyi hülasa eden bir ifade: ‘Türk Türk’e boyun eğmez. Eğik boyunla Türk olunmaz.’ Yani çünkü Türklük bir tarihi roldür, Türklük bir milletin, bir kavmin, bir ırkın, bir kültürün hatta adı değildir. Ancak o rol, o tarihi rol ortaya çıktığı zaman, o şahsiyet, o karakter kendini belli ettiği, etkisini uyandırdığı zaman tanınana bilen bir şey olması sebebiyle Türklüğün, Türklerin birbirlerini aldatarak, birbirlerini bir şeye zorlayarak Türklüklerini ileri götürmeleri mümkün değil.
Türkiye'de yaşayan herkeste bütün ülkenin aynı ruhla canlı kaldığına dair bir inanç vardı.
"Takip edilmesi gereken çizgi, dünyada, dünya hayatının üstünlüğünü tebarüz ettiren şeyin
"Türkiye'de, İstiklâl Harbi’ni kaybedenler bir an pes etmedi, İstiklâl Harbi’ni kazananlar bir an söz sahibi olmadı."
Birileri kendilerini bir şekilde göstermeye çalışabilir ama siz hangi tabiattaysanız...
İstiklâl Marşı Ankara’da yazıldı; ama ilk defa Kastamonu’da Nasrullah Camii’nde okundu.
"Şerefimizi birilerine satmak üzere 'iman sahibi' olmayı gözeten insanlardan ayrıldığımız için
"Bize dostluk gösterecek olan ancak kendine 'dost olarak Allah yeter' şiarını seçendir.