İstiklal Marşı Derneği’nin yıllardan beri Türkiye’de anlatmaya çalıştığı şeyi hülasa eden bir ifade: ‘Türk Türk’e boyun eğmez. Eğik boyunla Türk olunmaz.’ Yani çünkü Türklük bir tarihi roldür, Türklük bir milletin, bir kavmin, bir ırkın, bir kültürün hatta adı değildir. Ancak o rol, o tarihi rol ortaya çıktığı zaman, o şahsiyet, o karakter kendini belli ettiği, etkisini uyandırdığı zaman tanınana bilen bir şey olması sebebiyle Türklüğün, Türklerin birbirlerini aldatarak, birbirlerini bir şeye zorlayarak Türklüklerini ileri götürmeleri mümkün değil.
"İstiklal Marşı Derneği, ‘ben Türk değilim, ama bu topraklarda benim de hakkım var’ diyenlerin havalarını alması için kurulmuştur."
Bizim topraklarımız Avrupa’da kapitalizmin, yani feodalizmin bağrında yetişen kapitalizmin doğmasına vesile olan topraklardır.
"Dünya mı, Türkiye mi, hangisini feda edeceğiz? Türkiye'ye karşı dünyayı tercih etmek itikadi olarak
Biz hak edilmiş şeyi elinde bulunduran bir milletiz, neyi hak ettiğimizi bilmemiz lâzım.
Ama bu İstiklâl Harbi’dir kurtuluş savaşı değildir. Bağımsızlık savaşı da değildir. Çünkü burası Yunanistan, Ermenistan, Gürcistan, Kürdistan, Irak, Suriye değil. Türkiye!
"Bize dostluk gösterecek olan ancak kendine 'dost olarak Allah yeter' şiarını seçendir.
Bizim kendimize mahsus bir hayatımız olması ve dünyada yaşanacak yer olarak Türkiye'nin işaret edilmesine sebep olacak bir donanıma sahip olmamız bizim şuurlu bir şekilde iktisadî bir düzenlemeye başvurmamızla mümkün olacak.