Birileri kendilerini bir şekilde göstermeye çalışabilir ama siz hangi tabiattaysanız kendi tabiatınızda olanları fark edeceksiniz demektir. Onun için ilk yapılacak iş kendi tabiatımızı tanımak olmalı. Yani kendi tabiatımızı nasıl tanırız? Yani “vay canına ben berbat bir adammışım” diye tanıyamazsınız kendi tabiatınızı. Kendi tabiatınızı Allah’ın indirdiğine ne kadar denk düştüğünüzü fark ederek tanırsınız. İnsanın kendisini tanıması demek Allah’ın indirdiğinin seni ne kadar izah ettiğini bilmek demektir.
Biz diyoruz ki Tanzimat sonrasında Türk Milleti’nin varlığına yönelmiş tehditler başlangıçta lisana dair tehditlerdir.
“Eğer Türkler Sakarya Meydan Muharebesi’ni zaferle sonuçlandırmamış olsaydı Anadolu’da bir tek Müslüman bırakmayacaklardı.”
Türkiye'de yaşayan herkeste bütün ülkenin aynı ruhla canlı kaldığına dair bir inanç vardı.
“Ben Türkiye aleyhine ne yapıyorum?” diye sorduğunuz an, anlarsınız ne yaptığınızı...
Size deniliyor ki, ne istiyorsunuz, geçinecek kadar para değil mi? Çoluğun çocuğun da sefil olmasın, işte bu kadar.
İstiklâl Marşı Türk milletinin geleceğinin karartılamayacağı konusunda hem bir vaat, hem bir teçhizat, hatta mühimmat olarak düşünülmüştür.