"Dünyada dini ile milliyeti yekvücut, yekpare olan bir unsur vardır, onun adı da Türk'tür. Kendi bünyende din ve milliyet farkı gözetirsen veya gözlüyorsan Türk olamazsın. Türk'ün tarafına geçemezsin. Kâfir ile çatışmayı göze alan Müslüman'a 'Türk' denir. "
Türkiye, Türklerin üstünlüğünün inkâr edilemeyeceği şartların alenen fark edildiği bir ülke haline gelmedikçe, içinde yaşanmaya değer bir ülke olamaz.
Türkiye’de İslamiyet’in bir itikadî zenginlik olduğu anlaşılmadıkça Türkiye’nin akıbetinin kötü bir akıbet olmasına engel olunamaz.
Kim bugün Türkiye’nin mevcut sınırları aleyhine bir işin içindedir; o Allah’la savaşıyor demektir.
“İstiklâl Marşı’nın Anayasa’dan çıkmasında bir mahzur yok.” diyen herkes Türkiye’nin bir birim olarak, bir ülke olarak varlığından vazgeçmiş demektir.
"Ülke ve insan arasındaki irtibat yerkürenin her parçasında değişiktir ve bu ilişkilerin hiçbiri diğerine benzemez.
"Bugün yaşadığımız modern veya post modern hayatı başlatan şey Türklerin tarih sahnesine çıkmış olmasıdır.