"İhtiyacımız olan milliyetçi bir ekonomi değil; millî pazardır. Cumhuriyet imkânını milli pazarımızı teşkile tahsis edebilirdik; fakat tam aksine, istisnasız bütün cumhuriyet idareleri bunun yapılmaması için teşkil edilmiştir. Böylece Türkiye toprakları içinde, Türkiye'nin hayatiyetini sağlayan ve Türkiye'nin hayatiyetini canlı, parlak, yüksek kılan bir milli pazar teşkil edilmesine mani olunmuştur."
Bizim topraklarımız Avrupa’da kapitalizmin, yani feodalizmin bağrında yetişen kapitalizmin doğmasına vesile olan topraklardır.
İstiklâl Marşı en son ocağın sönmeden Türk Milleti'nin pilinin bitmeyeceğini söylüyor.
İstiklâl Harbi’ni, “Ben bu toprakları gâvura yedirmem.” diyen bir avuç insanla kazandık.
"Sâlih olmakla güzel olmak aynı şeydir; bizim, estetikten başka bir derdimiz yok.
Kim bugün Türkiye’nin mevcut sınırları aleyhine bir işin içindedir; o Allah’la savaşıyor demektir.
"Osmanlılar ne Almanya ne de Fransa ile savaştılar; Haçlı ordularıyla savaştılar
İstiklâl Marşı'ndan öğreniyoruz ki Türk Milleti'ne Allah'ın va'dettiği günler var.