"Millet hayatı için arkamızı birbirimize dayamamız lazım. Ama arkamızı dünyaya yaslamışsak, bizim sığınağımız ve güvencemiz, arka(daşı)mız değil de dünya ise, o zaman millet hayatı terk edilecek demektir. Millet hayatının kaybı Türkiye adına her şeyin kaybı millet hayatının kazanılması ise bütün meselenin halli demektir. Anti-Türk kazançların kazanç olmaktan çıkarılmasının başka bir yolu da yoktur."
"Türkiye'nin geleceğine dair tavrımız doğrudan itikadi tercihimizle alakalıdır.
İşler Türklerin Türkleri itaat ettirmesiyle yürümez. Ve zaten bu bir karakter olduğu için, bu bir tarihi rol olduğu için ‘eğik boyun’la bu rolün ortaya çıkmasına imkân yoktur.
"Bugün gelinen noktada Türkiye'de yaşayan insanların önünde iki yol var: Ya dünyanın kazançlı çıkması için
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım demek, şu demektir: Hele vurmaya yeltenilen zincir bize gösterilsin; o vakit görelim Mevlâm n’eyler. Kaderime razıyım, yani esarete razı değilim.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ayakta durmasının tek sebebi hâlâ bizim Mekke ve Medine’yi Müslüman hâkimiyetine kavuşmasını sağlama ümidimizdir.
"Bize dostluk gösterecek olan ancak kendine 'dost olarak Allah yeter' şiarını seçendir.