"Aslına bakarsanız, çok uğraşıp, zora girip didinerek yüksek bir şahsiyeti temsil etme menziline ulaşıldığı söylentisi doğru değildir. Zahmet veren iş kişiliğini sefilleştirmeye varan iştir. Adileşmek, oyunbazlık kılığını elde tutmak için çok çabalamak gerekir. Yalan söylemek, doğruyu konuşmaktan her zaman daha sıkıntılıdır. Hadis-i Şerif ne der: 'Bizi aldatan bizden değildir.’ Sadece bu hususu zihninde açıklığa kavuşturabilirsen kimlerle ne yapacağını bilmiş olur, birinin seni aldattığına kanaat getirdiğinde onun senden olmadığını anlamış olursun."
"Şerefimizi birilerine satmak üzere 'iman sahibi' olmayı gözeten insanlardan ayrıldığımız için
"Bize dostluk gösterecek olan ancak kendine 'dost olarak Allah yeter' şiarını seçendir.
Bu ülkede yaşayan insanların birbirlerine ait olduklarını kabul etmeleri lazım.
İslamiyet’in faidesine değil; onun istismar ve suistimaline talibiz cümlesi bariz bir metod olarak asırlardır yürürlüktedir.
İstiklâl Marşı'ndan öğreniyoruz ki Türk Milleti'ne Allah'ın va'dettiği günler var.
"Ne AB'ye uyum sürecinde kanunları değiştirilen Türkiye'nin, Türkiye olarak kalmasına ne de Türkiye olarak kaldığı müddetçe bu ülkenin AB’ye girmesine...
Ama bu İstiklâl Harbi’dir kurtuluş savaşı değildir. Bağımsızlık savaşı da değildir. Çünkü burası Yunanistan, Ermenistan, Gürcistan, Kürdistan, Irak, Suriye değil. Türkiye!