"Türkiye'nin geleceğine dair tavrımız doğrudan itikadi tercihimizle alakalıdır. Bütün mesele; İbranî-Hıristiyan medeniyetin Türkiye'ye ve İslâm'a biçtiği yere ve bu yerin kaçınılmaz bir realite olduğuna rıza ya da red meselesidir. Bu rıza küfrün figüranlığına, red ise kulluğun asaletine râci'dir. Asaletini kaybettiğin vakit, vekâleten yaşadığın hayat cehenneme alıştırma yapmaktan başka bir şey değildir."
"86 yıllık devlet hayatımızı manasız geçirmiş bir toplumuz. Bunu manalandırmak isteyen az sayıdaki insan sürekli eza ve cefa içerisinde bırakıldı
Millî pazar, belli bir coğrafî alanda insanların hayatlarını birbirlerine bağlı devam ettirmeleridir.
"İstiklâl Marşı Derneği üyeleri olarak yerimizi -Rasûlullah'ın emrine uyarak,
"Türkiye Mekke ve Medine'yi korumaktan aciz düşen insanların söz geçirebildikleri yegâne saha olarak doğmuştur.
"Şerefimizi birilerine satmak üzere 'iman sahibi' olmayı gözeten insanlardan ayrıldığımız için
"Din gününü, hesap gününü hesaba katmadan da Müslümanlıkla iştigalimiz bahse konu edilebilir.