"Sâlih olmakla güzel olmak aynı şeydir; bizim, estetikten başka bir derdimiz yok. Biz sadece güzel görünmek, ama göründüğümüzün hakkını vermek istiyoruz. Biz kendimizin fark edilmesini ancak çirkinliği düşman saydığımız, gâvur saydığımız ölçüde sağlayabiliriz. Çirkinler bizim karşımızda olacak ve biz çirkinlerin çirkinliğini gösterdiğimiz kadar birilerinin gözüne olduğumuz şekilde görüneceğiz."
Bizim kendimize mahsus bir hayatımız olması ve dünyada yaşanacak yer olarak Türkiye'nin işaret edilmesine sebep olacak bir donanıma sahip olmamız bizim şuurlu bir şekilde iktisadî bir düzenlemeye başvurmamızla mümkün olacak.
"Nasıl Türk toprakları İstiklâl Harbi ile kâfirlerden kaçırılmış topraklar ise, İstiklâl Marşı da kâfirlerden kaçırılmış bir metindir
"Millet hayatı için arkamızı birbirimize dayamamız lazım. Ama arkamızı dünyaya yaslamışsak,
"Şerefimizi birilerine satmak üzere 'iman sahibi' olmayı gözeten insanlardan ayrıldığımız için
Türkiye’de İslamiyet’in bir itikadî zenginlik olduğu anlaşılmadıkça Türkiye’nin akıbetinin kötü bir akıbet olmasına engel olunamaz.
Türkiye’nin yaşama şartları bakımından özenilir bir yer haline gelmesi Mekke ve Medine’nin İslâm kültürüne geri dönmesinin başlangıcı olacaktı.
"Bugün gelinen noktada Türkiye'de yaşayan insanların önünde iki yol var: Ya dünyanın kazançlı çıkması için