"Sâlih olmakla güzel olmak aynı şeydir; bizim, estetikten başka bir derdimiz yok. Biz sadece güzel görünmek, ama göründüğümüzün hakkını vermek istiyoruz. Biz kendimizin fark edilmesini ancak çirkinliği düşman saydığımız, gâvur saydığımız ölçüde sağlayabiliriz. Çirkinler bizim karşımızda olacak ve biz çirkinlerin çirkinliğini gösterdiğimiz kadar birilerinin gözüne olduğumuz şekilde görüneceğiz."
Türk Milleti’nin önüne konan manialar Türk Milleti’nin mevcudiyetine işaret ediyor.
“İstiklâl Marşı’nın Anayasa’dan çıkmasında bir mahzur yok.” diyen herkes Türkiye’nin bir birim olarak, bir ülke olarak varlığından vazgeçmiş demektir.
" 'Türkiye niçin vatan' sorusu, 'Türkiye kimin vatanı' sorusundan ayrı olarak cevaplandırılamaz.
Bizim topraklarımız Avrupa’da kapitalizmin, yani feodalizmin bağrında yetişen kapitalizmin doğmasına vesile olan topraklardır.
Bir ülke -hangi ülke olursa olsun- karşılaştıkları zorlukları aşabilmek için, o zorluklarla başedebilmek için dünyada yürürlükte olan usullerden birini seçmek zorunda değildir. O usullerin üstüne çıkmış bir usul bulmak zorundadır.
biz eğer yazımızı geri alabilirsek bu her şeyimizi geri aldığımızın da ispatı olacak.
1982 Anayasası’nda İstiklâl Marşı’nın zikredilmesinin bir tek açıklaması olabilir: İstiklâl Marşı’nda dile getirilen şeylerin mevcudiyetinin ortadan kalkması tehlikesi barizdir.