"DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ" İLE ALÂKALI BASIN BİLDİRİSİ, 3 Ekim 2013

Kelimenin gerçek anlamıyla bu bir pakettir. Her paket gibi havale edilmek, bir adresten bir adrese teslim edilmek üzere hazırlanmıştır. Muhtevasını, seyirciler kadar, açan şahsın da merak ettiği bir pakettir bu. İçinde ne olduğuna bakarak paketi kimin hazırladığı ve nereden havale edildiğini anlamak hiç zor değil…

Sadece paket açma ve okuma görevi ile görevlendirilenler eliyle Türkiye bölünmek değil tarihten silinmek isteniyor. Müslümanlıktan başka istinat edeceği hiçbir karakteri olmayan Türkiye üzerinde gayr-i Müslim libasının nasıl duracağı prova ediliyor. Senelerdir icra edilen melânetin üzerine tüy dikilmiştir. Bugüne kadar kim, kimin ekmeğini yediyse onun kılıcını salladı. Bugün küfrün Türkiye üzerine kurguladığı projeleri gündemimiz haline getirmek karın doyurmanın şartı haline sokulmuştur. 

İstiklâl Marşı’nı demokratikleşme adı altında yapılanların referansıymış gibi göstererek açıklamak zorunda kalınan havale paketteki her başlık İstiklâl Marşı’na alenen düşmanlığın eseridir. Sevr Mağarasından neşet eden “Korkma” hitabı mağaranın dışındakilere değil, içindekine(ikinin ikincisine) ve onun şahsında bütün sıddıklara yapılmış bir tembihtir. Azınlık adı altında gayr-i Müslim haklarını parlatmak için kurulan sofrada İstiklâl Marşı’ndan dem vurmak nifakta azgınlıktır.

Paket için “yetmez ama…” serzenişiyle başlayan ve kökü 12 Eylül kirli referandumuna dayanan cümlelerden anlayabiliriz ki; Türkiye’de iktidarı, muhalefeti ve sivil toplum kuruluşları ile bilâistisna her teşekkül fanatik Amerikalılık safhasına geçmiştir. Yetmez ama… diye başlayan cümlelerin sonu: “Bu bir son değildir.” (AKP) / “Bu, taleplerimizin kötü bir kopyasıdır.” (CHP) / “Demokrasinin ruhu ve lafzıyla çelişmektedir.” (MHP) / “Beklentileri karşılamadı.”(BDP)… demek suretiyle irili ufaklı tüm teşekküller Türk Milleti karşısında Amerikalılık safında dizilmişlerdir. Kime ve neye karşı? Şehitlerle hayat bulmuş Türk varlığına karşı. 

Üzeri başörtüsüyle örtülmüş bu paketle verilen veya alınan her şey Türk varlığını silme amacına matuftur. Yıllardır her fırsatta gündeme sokulan “başörtüsü” meselesinin kimlerin ve nelerin başını örttüğü demokratikleşme paketiyle aşikâr olmuştur. 

Müntekîm olan Hakk’ın vaat ettiği günler geldiğinde tüm gâvurlukların hesabını soracak olan Türk Milletidir.

İstiklâl Marşı Derneği olarak o millete mensup olmaktan şeref duyuyoruz.

 

3 Ekim 2013

 

Bartın Şubemizin Açılışında Yapılan Basın Toplantısı

İstiklâl Marşı Derneği 6. şubesini 6 Şubat 2010 tarihinde Bartın’da açtı.

Türkiye’nin Yok Olması Yönünde Tren Harekete Geçti - 6 Haziran 2013

İstiklâl Marşı Derneği İstanbul Şubesi’nde "İSTEMEZÜK"adlı panelin Reyhanlı'da gerçekleşmeyişi üzerine bir basın toplantısı düzenlendi.

Adana Şubemizin Açılışında Yapılan Basın Toplantısı

İstiklâl Marşı Derneği Adana Şubesi’nin açılışı münasebetiyle basın toplantısı tertip edildi.

Anayasa Değişikliği Referandumu ile ilgili Basın Toplantısı (14.08.2010)

İstiklâl Marşı Derneği niçin bu referandum dolayısıyla bir basın toplantısı yapıyor? Bunu izah etmemiz lâzım.

"İSTİKLÂL MARŞI'NIN ADININ NEDEN İSTİKLÂL MARŞI OLDUĞU SUALİNİN TÜRK İSTİKLÂLİ DIŞINDA BİR CEVABI YOKTUR."
Basın Toplantısı Yapıldı, 11 Temmuz Cumartesi

İsmet Özel: Değerli basın mensupları, değerli konuklar, bugün, İstiklâl Marşı Derneği'nin benim hatırlayabildiğim basın mensubu eşliğinde ikinci basın toplantısını yapıyoruz. Hayretler içinde yapıyoruz, çünkü basın mensupları var basın toplantımızda.

İzmir Temsilciliğimizin Açılışında Yapılan Basın Toplantısı

İstiklâl Marşı Derneği İzmir Temsilciliği 16 Nisan 2011 Cumartesi günü açıldı.

Gaziantep Şubemizin Açılışında Yapılan Basın Toplantısı

Bizim Gaziantep Şubesi açıyor olmamız; Türk istiklâline yönelmiş tehditlerin reddedilmesi, o tehditlerin üzerinin örtülmesi karşısında “bizim isyanımız” istikametinde ileri bir adım.

Ankara Şubemizin Açılışında Yapılan Basın Toplantısı

“İstiklâl Marşı Derneği’nin Ankara şubesi açıldı.” haberini oluşturmak üzere burada bulunan hiç kimse yok. Hâzırûn içinden “Ben varım...” diyen bir basın mensubu çıkacaksa onu tanımaktan memnun olurum. Yok.