Derneğimizin Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Lütfi Özaydın’ın “Çatallı Dil Yılana Mahsus Değil, Yılmazın Da Dili Çatallı Olur” kitabı Türkçenin Kur’an-ı Kerim’den neşet etmiş bir lisan olduğunu kelimeler ve Türk hayatı üzerinden izah ediyor. “Türkçe Üzerine Mülahazalar” serlevhalı serinin üçüncü kitabı “Çatallı Dil Yılana Mahsus Değil, Yılmazın Da Dili Çatallı Olur”un arka kapağında şu satırlar yazılı:
"Varlığımız İslâm’la kaimdir ve dünyada varlığımızın ve adımızın olmasını sağlayan yegâne şey İslâm olmuştur. Bu sebeple Türkili’nin mevcudiyetini istiklâl ve istikbalini temin eden İslâm’dır. İslâm’a mesafeli durmak ancak hainlerin işidir. Vatanımız var olacaksa lisanımızın idamesi yoluyla bu olacaktır. Lisanımızın idamesi ise İslâm ve Kur’an’la irtibatımızın keyfiyetine bağlıdır; Kur’an okunmayan ve İslâm’la irtibat kurulmayan bir yer Türkiye olmayacaktır. Sıradan bir dünya devleti olması için şüheda canını vermedi. Türkiye Müslümanların son melcei ve meskenidir. Cennet uğruna kanını dökenlerin vatanı; canlar, cananlar feda edilerek var edilmiş ve muhafaza edilmiş bir yerdir."
Bundan 17 sene evvel İsmet Özel'i davet ettikleri 32. Gün programının sonunda program yapımcısı Rıdvan Akar İsmet Özel'e şöyle diyordu:
Genel Başkanımız Şair İsmet Özel’in son on dört senedir neşredilmemiş kitabı SORULUNCA SÖYLENEN’in yeni baskısı yapıldı.
Fahri Genel Başkanımız Şair İsmet Özel'in okurken hem sağdan hem soldan başlanan kitaplarının sekizincisi olan “İSLÂMLA DAMGALANMIŞ VAROLUŞ” neşrolundu.
İşinize gelir veya gelmez; ama hakikat bu: Türk olmakla Türk vatanında olmak tarihin akışı marifetiyle özdeş kılındı.
"TÜRKÜM DOĞRUYUM İNTİKAMIM ÜLKEMDİR" kitabının neşrolunması münasebetiyle İstanbul'da Fahri Genel Başkanımız Şair İsmet Özel himayesinde 2 Cemaziyelevvel 1441 Cumartesi günü İstanbul'da tertiplenen panelin tam metni:
İstanbul Şubemizin 5. Olağan Kurulu 9 Şaban 1443 (12 Mart 2022) Cumartesi günü yapıldı.
İstiklâl Marşı Derneği olarak başından itibaren Türk milletinin veba ve kolera arasında tercih yapmak durumunda bırakılmasını kabul etmedik ve dayatılanların tercihmiş gibi sunulmasına karşı biz hep işimize baktık.