İstiklâl Marşı şairimiz Mehmet Akif’in Safahat’ının ilk kitabını yazıldığı şekliyle yani Türk yazısıyla neşrediyoruz. Bunu Türk şiirinin geleceğinin Türk milletinin ve Türkeli’nin geleceğiyle aynı şey olduğunu bildiğimiz için yapıyoruz. İstiklâl Marşı nasıl Sakarya Meydan Muharebesi sonrasında hemen rafa kaldırıldıysa Cumhuriyetin ilanı akabindeki inkılaplar dolayısıyla Mehmet Akif de bir şair olarak Türk edebiyatında devre dışı bırakıldı. Mehmet Akif “şair” sayılmadı hatta şiirden anlamak Nurullah Ataç tarafından Mehmet Akif’i şair kabul etmeme şartına bağlandı. Ataç’la müşterek bir zeminde olduğunu kabul etmeyen Turgut Uyar da Akif’in şair olmadığını kabul ederek hareket etti. Nazım Hikmet’in Memleketimden İnsan Manzaraları’nda Mehmet Akif’ten büyük şair olarak bahsetmesi ise sansürlendi. Bugün hâlâ ve bilhassa Nazım Hikmet kitapları bu sansüre uğramış şekliyle yayınlanıyor. Mehmet Akif şiir olarak ne yazdı da bu tavra maruz kaldı? Buna Mehmet Akif’in şiirini yazıldığı şekliyle okumak seviyesinde ancak cevap verilebilir. Bu gayeyle Büyük Türk Şairi Mehmet Akif’in Safahat’ını yedi kitap olarak peyderpey neşredeceğiz.
İstiklal Takvimini şubelerimizden ve TİYO Yayıncılık'tan temin edebilirsiniz.
Derneğimizin 6. Olağan Genel Kurulu 28 Şevval 1443 Pazar günü (29 Mayıs) İstanbul Şubemizde yapıldı.
Fakat bu sene Nasrullah Camii'nde sadece Mevlid-i Şerifi okuyabildik. Bunu da cami mikrofonlarının görevlilerce kapatıldığı bir ortamda yapabildik.
Konya Şubemizin neşrettiği «HANYALI KONYA» mecmuamızın altıncı sayısı İsmet Özel’in yazı başlığı olan «Türk Faşizminin Göründüğü Kadar Görülmeyen Tarihi » manşetiyle çıktı.
Mehmet Akif hakkında yazılan kitapların hemen hepsinde Cenap Şahabettin’den iktibas edilen şu satırlara denk geliriz:
Çelimli Çalım Mecmuamızın on ikinci sayısı "ANAMIZ, AVRADIMIZ, YARİMİZ; KADIN MI TÜRK KADINI MI?” manşeti ile çıktı.