MUAVENET

Geçtiğimiz yaz Hindistan'ın başşehri Yeni Delhi'de iki gökdelen kaçak yapı olduğu gerekçesiyle yüksek mahkeme kararına istinaden yıkılmıştı. Türkiye'de böyle bir hadise vuku bulmadı. Türk boğazının ortasına haç şeklinde dikilmiş ve bütün kanunlara mugayir olarak inşa edilmiş malum bina çeşitli mahkeme kararlarına rağmen olduğu gibi yerinde duruyor. Bugün deprem dolayısıyla bu haberi hatırlatmamın sebebi Alman İmparatorunun 1898 yılında Osmanlı Devletini ziyaretinden sonra "artık bizim de bir Hindistanımız oldu" demesidir. Hıristiyan takvimine göre yüzüncü yılını kutlaması gereken Türkiye Cumhuriyeti birilerinin Hindistan'ı bile olamamış bir yer mi, yoksa Türkeli mi? Biz kendini Türk milletine ait sayanlar Almanya'nın veya başka bir ülkenin Hindistan’ı olmadığımızı, bir İstiklâl Harbi başlattığımızı ve bunun bitmediğini söylüyoruz. Bunu söyleyen insanlar olarak Türkiye'de sözümüz geçtiğinde -o zaman buradan Türkeli olarak bahsedeceğiz- İstanbul'daki bütün gökdelenleri hayvan barınağına dönüştüreceğimizi ilan etmiştik. Türk milletiyle İstiklâl Marşı Derneği'nin irtibatını tehlikeli bulanlar söylemlerimizi sükut suikastine uğratmakta mahirler.

Bununla beraber deprem dolayısıyla bir daha gördük ki Türk milletinin birbiriyle dolaysız irtibatı ve sırt sırta verip bir iş kotarması da olabildiğince tehlikeli bulundu, bulunuyor. Organizasyon bozukluğu diye geçiştirilen hadisenin aslı budur. Gölcük depreminde de olduğu gibi kafirlerin misyonerlik ve istihbarat faaliyetlerinin organizasyonunda bir güçlük yok. Kafirlerin yardımlarını Türklerin sırt sırta vermelerini gözden düşürmek kastıyla ve bununla beraber siyasi çıkarları sebebiyle yaptığını görmemek mümin ferasetine sığmaz. Küfrün ihsanı olmaz. Nitekim iki gün önce NATO Genel Sekreteri Stoltenberg atlayıp Ankara'ya geldi. Ne için geldi? Yardım için mi? NATO ve yardım deyince aklımıza Stoltenberg'in Genel Sekreteri olduğu kurumun tatbikatında füzelerle vurulan "Muavenet" muhribimiz gelir, gelmelidir. Görüşmenin bütün gündemini bilemeyiz ama ilan edildiği üzere İsveç'in NATO üyeliği bunlardan biri idi. NATO Genel Sekreteri Türkiye Cumhuriyeti Devletini hazır zor durumda yakalamışken fırsatı değerlendirme kastıyla geldi ve bunu her zamanki gibi aleni yaptılar. Buna mukabil Türkiye Cumhuriyeti Devleti yetkilileri içinde NATO Genel Sekreteri'ne deprem dolayısıyla İskenderun Limanı'nda çıkan yangını "müttefikimiz" olan NATO'nun değil Rus uçaklarının yardımıyla söndürdüğümüzü söyleyebilecek bir Allah'ın kulu da yok.

Gökhan Göbel, 26 Recep 1444 (18 Şubat 2023)

ŞİİR POSTERLERİ (Posta ile gönderilebilmektedir)

Fahri Genel Başkanımız Şair İsmet Özel'in altı şiiri poster halinde neşredildi.

"DESEM ÖLDÜRÜRLER DEMESEM ÖLDÜM" Kitabının Yeni Baskısı Yapıldı

 TİYO'nun ilk kitabı olan “Desem Öldürürler Demesem Öldüm”ün yeni baskısında Genel Başkanımız Şair İsmet Özel’in yazılarını hem Kur’an hem de Latin harfleri ile bulacaksınız.

HANYALI KONYA - 6. Sayımız Neşrolundu

Konya Şubemizin neşrettiği «HANYALI KONYA» mecmuamızın altıncı sayısı İsmet Özel’in yazı başlığı olan «Türk Faşizminin Göründüğü Kadar Görülmeyen Tarihi » manşetiyle çıktı.

SAAT 11

Mehmet Akif'in Asım kitabında bir ramazan vakası vardır. Köse İmam bu vakayı "saat 11 sularındaydı" diye anlatmaya başlar.

TÜRK VARLIĞINA SARILMAK - PANEL VE KONSER

"Türk Varlığına Sarılmak" paneli  28 Şevval 1443 (29 Mayıs) Pazar günü İstanbul'da yapıldı.

"ŞİMDİ İSLÂM'IN SIRASI MI?" Çelimli Çalım'ın On Birinci Sayısı Çıktı!

Çelimli Çalım Mecmuamızın on birinci sayısı "ŞİMDİ İSLÂM'IN SIRASI MI?" manşeti ile  çıktı.

İSTANBUL ŞUBEMİZİN 5. OLAĞAN KURULU YAPILDI

İstanbul Şubemizin 5. Olağan Kurulu 9 Şaban 1443 (12 Mart 2022) Cumartesi günü yapıldı.

SINIF BİLİNCİ MECMUAMIZIN İKİNCİ MERHALE YEDİNCİ NÜSHASI NEŞROLUNDU

Sınıf Bilinci kafirlerin dayattığı gündemden azade ve Müslümanlığımıza sahip çıkmak meselesini esas sayarak gürültüsüz patırtısız yoluna devam ediyor.