"EN BÜYÜK SERMAYENİN VAZGEÇEMEDİĞİ” Çelimli Çalım On Dördüncü Sayısı Çıktı

Çelimli Çalım Mecmuamızın on dördüncü sayısı "EN BÜYÜK SERMAYENİN VAZGEÇEMEDİĞİ” manşeti ile çıktı.

İstiklâl Marşı Derneği Genel Başkanı Şair İsmet Özel’in bu sayıdaki "KULUN TEDBİRİ, ALLAH’IN TAKDİRİ (1)" başlıklı yazısının girişi şu şekilde:
 
Nedendir tükenmişlik? 780 bin kilometre kare dâhilinde hangi sebeple vatan için, millet için yapılacak en küçük şey kalmamıştır? “En küçük şey” içi boşaltılmış da olsa, sahtekârlık icabı da olsa, habasete malzeme temin gayesiyle dahi olsa Türk lâfzının zikrine, ikrarına tanınan yer dolayısıyla doğan ve Cumhuriyet’in ilânıyla -iki harp arası- gelen şeydi. O vakit itibariyle Türk lâfzı zikredildiği, ikrar ve ihsas edildiği zaman bir hakkın teslimi itiraf edilmiş oluyordu. Neden? Çünkü iki harp arası dönemde Batılı değerlerden artık hiçbir fayda umulamayacağı başat düşünce kabul ediliyordu. Gizliden gizliye itiraf edilen şey ise Âdem aleyhisselâm yaratıldığından beri toplu halde yaşamalarını hayırda ittifak etmeğe, birleşilmeğe borçlu olan insanların sadece Türkler olduğuydu. Tarih içinde liyakatin hep Türklüğe, Türklüğün hep liyakate kaide temin etmesi yüzünden muhitimizde Bizans otoritesini yok ettikçe doğan Türk toprağı adını hayrın ve şerrin kendi yerlerini tahsis eden güce tâbi olanlardan almıştır. Modern çağda mıydık?
 
Dağıtımına 4 Eylül Cuma günü başlanacak on dördüncü sayımızın diğer yazı başlıkları ise şöyledir:
 
Durmuş Küçükşakalak, “ Mutabakatların Mübarezesi”
Gökhan Göbel, “ Sermayesi Latin Harfleri Olanın Burnu Pislikten Kurtulmaz”
Lütfi Özaydın, “ Câe - Cağ - Çay Münasebetiyle Sularmız, Evlerimiz ve Yurdumuz”
Mustafa Tosun, “ En Büyük Finans Çevresi Türkiye’den Yeni Anayasa İstiyor (The Fast And The Furious)”
Mustafa Deveci, “Yemeyiz, Reddediyoruz!”
Muammer Parlar, “ Kendini Bulmuş Sermaye, Kendine Gelememiş Toplum”
Mehmet Ali Yeşil, “Atın Ölümü Arpadan Değil!”
Oğuz Batıgün, “Ey Sermaye Geldiysen Masaya Üç Kere Vur!”
Hakkı Acar, “Dünya Sisteminin Afyonu”
Bünyamin Özdemir, “UNANTASTBAR(EN)”
"YORGUN’dan SESLİ GEMİ’ye -14", Hazırlayan: Gökhan Göbel
Maruf Güner, “İstanbul'un Köpekleri”
Seyfullah Köksal, “Ferman Sermayenin”
Ayhan Gömürlü, “ Verme Dünyalari Alsan Da Bu Cennet Vatanı”
Oruç Özel, Burada Bir Cami Vardı – “Millet-İ Hakime'nin Yedi Tepesi”
Salih Gezgiç, “ Sehpasını Kendi Yıkmakla Müftehir, Darağacını Kendi Kurmadı mı?”
Mehmet Keloğlu, “ Mücrimler Günahlarından Sual Olunmaz”
"Tarihi ve Sebebleriyle Yahudi Aleyhtarlığı" Bernard Lazare, Tercüme: Serhat Toksöz
 
 
DERNEĞİMİZİN BEŞİNCİ OLAĞAN GENEL KURULU 13 Ramazan Cumartesi Günü İstanbul'da Toplandı

İstiklâl Marşı Derneği’nin Beşinci Olağan Genel Kurulu 18/05/2019 Cumartesi günü saat 15:00’da derneğimizin İstanbul Şubesinde aşağıdaki gündem ile toplandı.

TÜRKÜM DOĞRUYUM İNTİKAMIM ÜLKEMDİR
PANEL, 2 Cemaziyelevvel 1441 Cumartesi, İstanbul

"TÜRKÜM DOĞRUYUM İNTİKAMIM ÜLKEMDİR" kitabının neşrolunması münasebetiyle İstanbul'da Fahri Genel Başkanımız Şair İsmet Özel himayesinde bir panel tertip edilmiştir.

"10'a 2 KALA" PANEL, 28 Zilhicce 1439 Cumartesi - İstanbul

Sloganımız iddia değil gerçek: Bundan ahsen takvim bulamayacaksınız.

GELE GELE GELDİK BİR KARA TAŞA

İçinden geçirildiğimiz karantinalı günlerin kırkı çıktığına göre üzerine konuşabilir, gücümüz yettiğince adını koyabiliriz. Kâfirlerin cenneti, Mü’minlerin zindanı bu dünyada cereyan eden katakulli, düzenbazlık, dolandırıcılık ve yalanların aslını öğrenmek bunların...

DÖRDÜNCÜ OLAĞAN GENEL KURULUMUZ YAPILDI

İstiklâl Marşı Derneği'nin Dördüncü Olağan Genel Kurulu 21 Mayıs Cumartesi günü Ankara'da yapıldı.

1443 İSTİKLÂL TAKVİMİ NEŞROLUNDU!

1443 İstiklâl Takvimi'nde derneğimizin şubesinin olduğu dört vilayetimizin (İstanbul, Ankara, Konya, Adana)...

ELHAN-I ŞİTA

Eskiden İstanbul'a senenin ilk karı düşünce o gün matbuattaki İstanbul gazetelerinin birinci sayfasında Cenab Şehabeddin'in Elhan-ı Şıta (1897) şiiri neşredilirmiş.

HIRİSTİYANLAR DA AZİZ OLUR MU?

Süleyman Çelebi’nin telif ettiği Mevlid’in Tevhid Bahrinde “Ey azizler, işte başlarız söze, Bir vasıyyet kılarız illâ size” beyti vardır. Müellif cemaate “azizler” diyerek hitap etmiştir.