Nazım Hikmet: "Bizim İstiklâl Marşında aksayan bir taraf var"

(...)

Saat beşe on var.
 
Kırk dakika sonra şafak
    sökecek.
 
"Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak".
 
Tınaztepe'ye karşı Kömürtepe güneyinde,
On beşinci Piyade Fırkası'ndan iki ihtiyat zabiti
ve onların genci, uzunu,
Darülmuallimin mezunu
Nurettin Eşfak,
mavzer tabancasının emniyetiyle oynıyarak
konuşuyor:
— Bizim İstiklâl Marşında aksayan bir taraf var,
bilmem, nasıl anlatsam.
Akif, inanmış adam.
Fakat onun ben
inandıklarının hepsine inanmıyorum.
Beni burda tutan şey
şehit olmak vecdi mi?
  sanmıyorum.
Meselâ bakın:
«Doğacaktır sana vadettiği günler hakkın»
Hayır.
Gelecek günler için
     gökten ayet inmedi bize.
Onu biz kendimiz
    vadettik kendimize.
Bir şarkı istiyorum
     zaferden sonrasına dair
«Kim bilir belki yarın...»
Akif inanmış adam
büyük şair...

(...)

Nazım Hikmet, Kurtuluş Savaşı Destanı,
Yön Yayınları, İstanbul, 1965, s. 71.
Mehmet Âkif için bir seri pul çıkarıldı

P.T.T. Genel Müdürlüğü tarafından şâir Mehmet Âkif Ersoy'un ölümünün 20 nci yılı münasebetiyle bugünden itibaren 30 kuruşluk bir seri pul çıkarılmış bulunmaktadır. Üç ayrı renkte olan bu pulların herbirinin üzerinde İstiklâl Marşımızın birer mısraı bulunmaktadır. 

İSTİKLÂL MARŞI ŞAİRİ MEHMED AKİF HAKKINDA -3-

Akif öldükten sonra onun ufülüne ağlıyan gözlerde yine Akifin pürüzsüz samimiyeti okundu. Akifteki mütevazı, gösterişsiz samimiyet, onun programsız kalkan cenazesinde yine aynen fakat bütün haşmetile tecelli etti. Ardında bıraktığı iz; bir damlacık gözyaşından ve nihayet sönüp tükenen bir enin nefesinden ibaret kalmadı. Sütunlarla matem, sayfalarla medhü sena avazeleri yükseldi ve hâlâ yükseliyor.

Yeni bir millî marş

Mehmet Akif'in İstiklâl marşında “İstiklâl” kelimesi bulunduğu için, bazı muhalifler...

Dünya Seyahatini Anlatıyorum

İnsanı prize takılmış bir makinenin kolu gibi mütemadiyen işler, mütemadiyen hareket eder çelikten yapılma bir âlet gibi kabul etmek...

Cemil Sena Ongun - Mehmet Âkif: Hayatı, Eserleri ve İdealleri

İstiklal marşı, bir marş olarak, yani beste bakımından belki kusurlu bir eserdir, fakat tarihsel ve bediî değeri inkar edilemiyen bir şaheserdir.

"İstiklâl Marşındaki heybetli ve ahenkli heyecanın da bu marşın sözlerinden kuvvet aldığına inanıyorum."

Tevfik Fikret, bir zamanlar, daha çok, Avrupalılaşmış münevverlerimizce hissedilen bir istibdâda kızarak, İstanbul’a lânet yağdıran bir şiir yazmıştı: Sis

İstiklâl marşı çalınırken şapka çıkarmalı

Bir mektebin mezun olan talebesi tarafından Taksim abidesi önünde yapılan merasime...