(...)
Safahat yalnız kendi devrinin değil, geleceğin meselelerine de tercüman olmuştur. Namık Kemal ile açılan cemiyetçi şiir çığırını en ileri götüren; yeniliği lüzumundan dolayı alan, eskiyi de fenalığı sabit olduğu için atan Akif senbolleşti, bayraklaşıyor, yaşıyor, hem de en kuvvetli şekilde. O, bir ordu-şair, bir veli-sanatkârdır. İstiklal Marşı kadar güzel ve büyük başka bir nokta Akif’in seciyesidir. Ortada para bahis konusu olduğu için müsabakaya girmiyen ve parayı reddeden büyük şairin o sırada palto alacak kadar bile parası yoktu ve kışta kıyamette ceketle dolaşıyordu. Akif’in “tek dişi kalmış canavar ”ı emperyalist Avrupa saldırgan ve istilacı Batı dünyasıdır. O, medeniyet kelimesi ile batı emperyalizmini zalim Avrupa’yı kastediyor. Bayrak gibi milli mukaddesat arasına giren İstiklal Marşımızın sanatkarı ebediyen yaşıyacaktır. Yeni bir istiklal marşı yazılamaz…
Türk ordusu, birinci İnönü muharebesini kazanmıştı. Bu muharebeyi kazanan Türk ordusu...
Nurullah Ataç’ın hatası, “Mehmed Akif” i henüz yeni tanımağa çalışmış olmakla başlıyor.
Araştırma yapanlar söylüyorlar: "Bütün İslâm ülkeleri içinde en güzel İstiklâl Marşı, bizim istiklâl marşımız" diyorlar.
Elimize gelen 700 den fazla şiirin içinden Âkif'inki de dahil olan üç tanesini seçtik...
Mehmet Akif Ersoy'da Türk Kimliği
Vatanperverliği, Türkçülüğü ve Türk Kimliği
Mısır’a gidişini ne mânâsız şeylere verdiler. Şapkadan ürktüğünü söylediler...