… Mehmet Akif herkesindir. Mehmet Akif çok büyüktür. Üstelik büyüklüğü sadece söyledikleri ile değil, söylediklerini yaşamasındadır. Mehmet Akif hiçbir şey değilse istiklal marşımızın yazarıdır. Hiçbir tarafını beğenmiyorlarsa, o yanı herkese yeter.
...
- 1972-1973 anayasa değişikliklerinde Demokratik Parti olarak ‘milli devlet anlayışı’ çerçevesinde Türk bayrağı, istiklal marşı, DGM’ler gibi kurum ve kuruluşların Anayasa’ya girmesini savunuyorsunuz. Neden?
Ben esas itibariyle Anayasa’ya değiştirilemez, değişikliği teklif edilemez maddeler koymayı doğru bulmam. Böyle hükümler meclise karşı alınmış bir tedbirdir. Değişikliği Meclis yapacağına göre, Meclis’ten şüphe etmek, zan altında tutmak ve ‘değiştiremezsin’ diye Meclis’e karşı tedbir almaktır.
Meclis dışından bir kuvvet değiştirirse, bu maddelerin onu önlemeye yetecek mi? 27 Mayıs’ta Cumhuriyet sona erdi. Anayasa’ya değiştirilemez maddeler koymak yanlıştır. Türk bayrağı da, cumhuriyet de, istiklal marşı da Türk milletinin teminatıdır. Allah zeval vermesin. İşte bu düşüncelerle o gün partiler arasında mutabakatın dışında kalmamaya çalıştık.
Ferruh Bozbeyli, Yalnız Demokrat, Söyleşi; İhsan Dağı-Fatih Uğur, Timaş Yayınları, s.79-381
“Medeniyet denilen tek dişi kalmış canavar.” Evet, bu da Türk milletinin (topyekûn medeniyet düşmanlığına) belge gibi gösteriliyor.
Dünyada başka hiçbir vasıta tasavvur edilemez ki musiki gibi bir an içinde kulaklardan kalplere inerek ruhlarda bir his ve heyecan dalgası, hatta bir ihtiras fırtınası uyandıracak kudrette bulunsun.
Cumhuriyette çekiç, Abidin Daver, muharririmiz Nurullah Atacın gazetelerimizde “Akifin mezarı” hakkında çıkan bir yazısına tariz etmektedir. Abidin Daver dostumuza biz cevap verecek değiliz. Bunu Nurullah Ataç –Lüzum görürse– sütununda yapar. Biz yalnız üstadın ne dediğini şöylece kaydedelim:
Bu kahraman 1903 eylülünün 25 inci günü doğmuştu. 1947 eylülünde emekliye ayrıldığına göre, henüz 44 yaşındadır. 44 senelik hayat, emekliye ayrılacak bir yaş değildir ama, o çok yorulmuş ve yıpranmıştı. Çünkü bütün ömrü savaşmakla geçmişti. Balkan harbinde, Karadenizde...
Kurtuluş harbinde din ve milliyet fikirlerinin birbirinden ayrılmadığını, “merkezleri bir ve içiçe konmuş iki daire gibi” birbirine yapıştığını söyleyenlerimiz ve yazanlarımız oldu.
Âkif beyin güftesi fena mıdır? Bu güftenin uzunluğunun mahzuru var mıdır? Suallerine ben “her şeyden evvel beste lazımdır. İnsana asıl tesir eden kelimeler değil bestedir. Zirâ mûsikîyi insan her damarında, her sinirinde ayrı ayrı hisseder. Güfteden mütehassıs olan yalnız dimağdır” diyeceğim. Yoksa Âkif beyin güftesi pek kuvvetlidir.
Mehmet Akif Ersoy'da Türk Kimliği
Vatanperverliği, Türkçülüğü ve Türk Kimliği