- Nâzım Hikmet ve Sabahattin Ali konusunda ne düşünüyorsunuz? Millî marştan daha çok tanınıyorlar.
- Sabahattin Ali ve Nâzım Hikmet için yazı yazmamın zamanı geldi de, benim zamanım yok. Yazacağım bisürü yazıdan bir kısmı da bunlar. Ama yazacağım. İstiklal Marşı’ndan daha tanınmış denmesine karşıyım. İstiklal Marşı kötü bir marş olabilir, sözleri de yeterli olmayabilir ama biçimsel de olsa saygı duyulması gerekir. Sabahattin Ali’yi yukarı çıkarırken, İstiklal Marşı’nı aşağı indirmek doğru değil. Gerçekçi olmamız gerekiyor. Her milletin ulusal bir marşı vardır. Bizimki kötüdür filan. Ama ne yapalım… İnşallah toplumsal yapımız düzelince çok daha iyi -bunun da hakkı verilerek- millî marşımız olur. Sabahattin Ali’nin koşması ile onu bir tutamayız. Yani çok güzel bir pilaki ile güzel bir kadını bir tutamayız.
Aziz Nesin, Sora Sora Cennet Bulunur-Söyleşiler, Nesin Yayınevi, s. 182-183
İşte öğle ezanı da okunuyordu. 1932 senesinden beri devam eden bir mecbûriyetle tabii Türkçe olarak...
Bence İstiklal Marşı, Mehmed Âkif nezdinde neticede bir şiirdir. Onun modern bir ayine dönmesini ve dönüştürülmesini arzular mıydı?
Görmenler Kırıkhan’da: Kasabada Binlerce türk istiklâl marşını söyliyerek görmenleri karşıladılar
Tarihimizin dolup taşan menkıbelerini akılla, menfaatle izah, elbette mümkün değildir:
Son merasim günlerinden birinde bayrak çekiliyor, muzika istiklâl marşını çalıyordu. Bu marş ve bayrak çekiş karşısında yapılacak şey malûmdur:
Hepsi, Türk İstanbulda, Fransız milli bayramını kutluyorlar ve hepsi, Türk İstanbulda, Fransız bayrağını selâmlıyorlar...