Ankara’nın yıldönümü

19 Yıl öncesi ve Bugün

Ankara bugün yalnız bir başşehrin adı değil bir dünya varlığının ve bir millet hüviyetinin sembolüdür.

Ankara hükümet merkezi seçildiği gün bizim neslimiz yirmi yaşını doldurmuş delikanlılardı. Merhale merhale Samsunu Erzuruma, Erzurumu Sivasa, Sivası Ankaraya bağlıyan ihtilal Türkiyesinin kurtuluş savaşını hâleliyen binbir safhası içinde,

Ankaranın taşına bak
Gözlerimin yaşına bak..

Mısraları bütün bir Türkiye kaynaşmasının, tarihte eşi görülmemiş bir kurtuluş mücadelesinin içinde yoğurulan beşikten mezara kadar bütün nesillerin dudak mırıltıları idi.

Göz kapaklarımızı buğulayan yaşlar ihtilâl yolunda, vatanın kurtuluşu savaşında, memleketin uğradığı istilâ, vahşet ve zulüm karşısında, yıkılan evlerimizin, sönen bacalarımızın dibinde inliyenler, ölenler, yaralananlar için akıtılan yaşlardı; fakat her gözde bu yaşın buğusu arkasından dirilen ve güneşe ulaşan ümit inancının mısraı da:

Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak’dı.

...

Etem İzzet Benice, Son Telgraf, 17 İlkteşrin 1942, s. 1

 

Akifin gayzını şimdi daha iyi anlıyorum...

Mısırda bir dostuma telgraf çekmem lazım geldi. Bir kaç cümle sıraladım. Sonra, on lira uzatarak...

“İstiklâl Marşı”nın adını bir “Bağımsızlık Marşı”na çevirdiğimizde"

“Bağımsızlık”la silinmesine çalışılan “İstiklâl” kelimesine bakalım: Bu memleketin çocukları “Ya istiklâl, ya ölüm!” diye cephelere koşmuş, kanlarını bu kelimenin

Ölüm, Akifi aramızdan aldı götürdü, fakat…

Onun adı tarihte olduğu gibi yüreklerde de yaşıyacaktır. Çünkü yazdığı marşla adı Türk istiklâline bağlı, yani ebedî kaldı.

ŞÂİR FİKRET VE AKİF

(Rubabı Şikeste) müellefini, cihan harbi içinde kaybetmiştik..

Fikret’in ölümü, birçok münevverlerle perestişkârlarını derin ve sonsuz bir keder içinde bırakmıştı. Bu derin ve sonsuz keder içinde, onu ihmal eden devrin hükûmetine karşı dudaklarda iğbirarın korkak fısıldayışlarile ifşa edildiğini hatırlarım. Yahud, harb yıllarının sıkıntılı şartları içinde hükûmete küsmüş olanlar, bir hak kazanmış gibi bu noktada birleşmiş oluyorlardı…

Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar dizesindeki “dişi”yi “domuzun dişisi kalmış” ...

Bugün, Mehmet Âkif adının, ölümünün ellinci yıldönümü dolayısıyla...