1922 yılında Cenova'da bastırılan T.B.M.M. umum müdürlüğü'nün ilk bastırdığı posta pullarından biri.
PTT Genel Müdürlüğü, İstiklâl Harbimizde PTT, Ankara-2009, s.317
Üniversite talebesi geçenlerde ölümünün yıldönümü münasebetile İstiklâl marşı şairi Mehmed Akifin mezarını ziyaret etmiş. Gençler, bu mezarın bir toprak yığınından ibaret olduğunu görerek müteessir olmuşlar; onun mezarına bir taş dikmeğe karar vermişler ve bunun için de bir broşür çıkarmışlardır...
“İstiklâl Marşı” nın kimin eseri olduğu hakkındaki suale “şair Mehmet Akif merhumundur” cevabı verilir de; o güfteyi melodisi ile heyecan ve hürmet telkin eden ölmez bir eser ve “Millî Marşımız” haline getiren bestekâr Zeki Üngör’ün isminden hiç bahsedilmez! Bu haksızlık, şarkılardan bir çoğunda da tamamile...
Yine Akif. Birkaç hafta oluyor, Mehmet Akif hakkında düşündüklerimi bu sütunda söylemiştim.
Nurullah Ataç’ın hatası, “Mehmed Akif” i henüz yeni tanımağa çalışmış olmakla başlıyor.
Evvelki gün bir işim düştü de Moda'ya gittim. Moda’ya gitmişken İstiklâl marşımızın kıymetli bestekârı Zeki Üngöreni ziyaret etmeden dönemezdim.
Bir mektebin mezun olan talebesi tarafından Taksim abidesi önünde yapılan merasime...
Birkaç sene evvel, limanımıza Amerika'lılarla dolu büyük bir seyyah vapuru gelmişti. Bu vapurun sabık bir İngiliz Amiralı olan kumandanı, İstanbul'un tanınmış simaları için bir danslı müsamere tertip etmişti.