Öğrendiğimize göre usul dairesinde müracaat ve mezuniyet istihsal edilmeden yapılan içtimalarda zabıtayı, vazifesini ifaya mani duruma düşürmek maksadiyle İstiklâl Marşı söyliyerek selâmresmi ifasına mecbur etmek gibi bazı hilelere tevessül olunduğu anlaşıldığından, zabıtanın müdahalesini bertaraf etmek gayesiyle yapılacak bu gibi emrivakiler karşısında, zabıta memurlarının selâm vermekle mükellef olmayıp kendilerinden beklenen vazifenin intizam ve asayişi teminden ibaret olduğu Dahiliye Vekâleti tarafından alâkadarlara tebliğ olunmuştur. (a.a.)
Ulus, 07.05.1944
- Son yazdığı eseri Mısır'da okudum, hayret ettim. Koca Hâmid eserlerinde hâlâ gençliğini yaşıyor.
İstiklal Marşı Yarışması’na para ödülü olduğu için katılmak istemeyen Mehmed Âkif, araya giren dostlarının ısrarlı ricaları ve ödülü almamak şartıyla yarışmaya katılmaya karar verdi. D
Zirâ, İstiklâl Marşı'mıza karşı gösterilen saygısızlık - hemen her zaman ve her yerde rastladığımız ve maalesef garip, mânâsız bir alışkanlığın tesiriyle tabii bir olay gibi karşıladığımız - çok hazin ve yüz kızartıcı bir gerçektir
Âkif “Milli” olamaz!
Dış ve iç düşmanların, elbirliğile yaptıkları çeşid çeşid açık ve gizli suikastlarla...
– Evet, diyor, İstanbul'dan, mücahede aleyhine fetva çıktığı gün ayrılmıştım. Üsküdar'dan araba ile şimdi ismini hatırlayamadığım bir köye gittik, orada Cuma'yı tuttuk.