Namaz kılmak, hakkın divanına durmak olduğu gibi aynı zamanda küfre karşı bir meydan okumadır. İmamın namaz kıldırdığı yere “harp mahalli” manasında mihrap dememiz bundandır. Resul-i Ekrem’in “dinin direği” buyurduğu namazı küfür düzeni karşısında bir kıyam olarak görebilme imtiyazını elimizde tutabileceğimiz saiklerden millet olarak mahrum bırakıldık. Hristiyan takvimine göre 1928 senesinde yazımız elimizden alındı. 1929’da Arapça dersleri mekteplerden kaldırılarak asgari seviyede de olsa Arapça bilmemize mâni olundu. Okumaktan bahis açtığında Kuran-ı Kerim okumaktan başka bir şeyi kastetmeyen Türk milletine sureleri “hak ettiği ağırlıkta okuyabilmek” imkânsız hale getirildi. Bütün bunlarla hesaplaşmak suretiyle “kıldığı namazdan gafil olmamak” ümidi ve gayretimiz “Arapçaya Bakış Namaz Surelerinden” kitabının telif sebebidir. Kitabın arka kapağında şu satırlar yazılı:
Türkçe bilmek veya öğrenmek hiçbir tahsil görmüş insanın derdi olmadı. 1929 yılına kadar Arapça dersi görmek mecburiydi. Türk harfleri büyük harf küçük harf ayrımından azade idi. Kelimelerin yazılışı ile okunuşu arasında bir mesafe vardı. Çünkü yazılışın irtibatı alındığı dilin gramerine kenetlenmişti. Söz gelimi “kalabalık” değil “galebelik” yazardık. Bu demekti ki, sayı çokluğunu hâkimiyet anlamına vardırıyordu Türkler. Netice itibariyle Türkçe bilmek bir şahsiyet seviyesi ve sosyal statü hediye ediyordu. İnsanlar çıktıkları çevrenin şivesiyle konuşmaktan gocunmuyordu. Edebiyat şehir hayatında bir yönetme makamını işgal ediyordu. İşgalci muamelesine tâbi tutuldu edebiyat. Bu da Kur’an surelerinin yerli yerince okunmasını imkânsız kılıyordu. Yarı cahiller nelerden istifade etti? Bilemeyeceğiz, hatırlayamayacağız ve en kötüsü surelerin hak ettikleri ağırlıkta okunmalarını özlemeyeceğiz.
İsmet Özel
TİYO Yayıncılık'tan, derneğimiz şubelerinden ve kitapçılardan temin edebilirsiniz.
İstiklâl Marşı Derneği’nin yayınladığı “Çelimli Çalım” mecmuamızın yedinci sayısı çıktı.
Bundan ahsen takvim bulamayacaksınız demiştik. İstiklâl Marşı Derneği dokuz sene sonra ilk defa matbu olarak İstiklâl Takvimi neşretmiyor.
Ankara ilimizde Fahri Genel Başkanımız Şair İsmet Özel'in Himayesinde "Ne Dediğini Bilmek, Bildiğini Okumak" serlevhalı bir seminer tertip edilmiştir.
TİYO Yayıncılığın on dördüncü kitabı “KIRK HADİS” İsmet Özel’in yaptığı radyo konuşmalarından derlenmiştir.
Mehmet Akif'in Asım kitabında bir ramazan vakası vardır. Köse İmam bu vakayı "saat 11 sularındaydı" diye anlatmaya başlar.
Çelimli Çalım Mecmuamızın on ikinci sayısı "ANAMIZ, AVRADIMIZ, YARİMİZ; KADIN MI TÜRK KADINI MI?” manşeti ile çıktı.
Sınıf Bilinci kafirlerin dayattığı gündemden azade ve Müslümanlığımıza sahip çıkmak meselesini esas sayarak gürültüsüz patırtısız yoluna devam ediyor.
Sloganımız iddia değil gerçek: Bundan ahsen takvim bulamayacaksınız.