(...)
(...)
…Aslında birinci aşamada açılışı yapılan 14 halkevinin açılış töreninde de benzer disiplini görmek mümkündür.
Zindeliğin en üstün derecesinde bulunan Türkiyede Türk milletinin maneviyatının mümessili olan marş...
Hafız Asım Şakir o günleri anlatıyor:
“Âkif Bey hasta yatıyor, ben her gün yanındayım.
Bir yazıcının değiştirmeğe çalıştığı ve ta'an ettiği istiklâl marşımız ve Mehmet Akif hakkında memleket münevverlerinin fikirleri
İstanbul radyosu nihayet yola geldi. Evvelki akşamdan itibaren, İstiklâl marşını çalmağa başladı.
Çünkü en büyük hâdisenin yazdırdığı marştır, iman ve azim ordularının bütün dünyaya, bütün kâinata bu iman ve bu azmin, ebedi yankılar bırakan okuyuşudur:
Bâzan imanla haykırır: İstiklâl savaşında doğacak hürriyet ve istiklâlin müjdecisi olarak...
O senenin başlarında bir hadise olmuştur. Mehmet Âkif’in “İstiklâl Marşı” beğenilmiyor ve yerine bir “Millî Marş” yazdırılmak isteniyordu. Hattâ Ulus gazetesi bu iş için bir de müsabaka açmıştı.