1. İstiklal Marşı (A)
2. Cümhuriyet Yemini (B)
3. Canlı Levha (C)
4. Halkevlerinin Açılma Nutku
5. Şiir (D)
6. Halkevleri Talimatnamesinin İzahı
7. Halkevlerinde Çalışacaklar Namına Maksada Uygun Bir Hitabe
8. Halkevlerinin Maksatlarına uyan Bir Perdelik Küçük Piyes (yetiştirmek mümkün olursa)
Notalar:
A. Bütün marş metni okunmayacak, yalnız ilk iki beyit söylenecektir. Marşın talebe veya bir heyet tarafından ağızla söylenerek tatbiki müreccahtır. Bu, musiki ile birlikte de söylenebilir. Eğer söylenmek için hazırlık yetiştirilmezse yalnız musiki ile çalınır.
…
Cumhuriyet Halk Fırkası Katibiumumiliği’nden C.H.F Vilayet İdare Heyeti Reisliğine 12.1.1932 tarih ve 8 nolu tebligat, Cumhuriyet Halk Fırkası Katibiumumiliğinin Fırka Teşkilatına Umumi Tebligatı, Mayıs 1931’den Birinci kânun 1932 nihayetine kadar, Cilt 1, Ankara Hakimiyeti Milliye Matbaası, s. 62- 65
Ömer Türkoğlu, Halkevlerinin Kuruluş Amaçları-Örgütsel Yapısı ve Bazı Uygulamaları, Kebikeç, Sayı 3, s. 100
Akif öldükten sonra onun ufülüne ağlıyan gözlerde yine Akifin pürüzsüz samimiyeti okundu. Akifteki mütevazı, gösterişsiz samimiyet, onun programsız kalkan cenazesinde yine aynen fakat bütün haşmetile tecelli etti. Ardında bıraktığı iz; bir damlacık gözyaşından ve nihayet sönüp tükenen bir enin nefesinden ibaret kalmadı. Sütunlarla matem, sayfalarla medhü sena avazeleri yükseldi ve hâlâ yükseliyor.
Dünkü söz mecramıza girelim: Tenkid; bir mevzuun ayıb ve kusurlarını sayıp dökmek değildir, demiştik.
İşte Akifin -sözün zıddını murad etmek yolu ile- bize, pek edibane olarak, anlattığı gibi tenkid; göze kestirdiğimiz bir hedefe karşı doludizgin hücum etmek ve hasmımızın faziletlerini, bir yıldırım şuaile eritip mahveylemek mânasına gelmez.
Bizim milli renklerimizi gördükten sonra Mehmet Âkif'in şiirindeki şafak teşbihini onlara da maletmek...
Bugün İstanbul bayram ediyor; çünkü, bugün, onun kurtuluşunun, Türk ordusuna tekrar kavuştuğu uğurlu ve kutlu günün yıldönümüdür.
Evet Mehmet Âkif tam bir müslümandı, İslâm şairiydi. "Tam müslüman" demek münevver müslüman demektir. Bunun için de Âkif hiçbir zaman ham sofu, mutaassıp softa olmadı
Öğrendiğimize göre usul dairesinde müracaat ve mezuniyet istihsal edilmeden yapılan içtimalarda zabıtayı...
Cihanın yedi ikliminin yetiştirmesi, çeşit çeşit renk renk insanlar, vahşet bahsinde ittifak etmişler, kudurmuş gibi saldırıyorlar, her taraftan gülle, ateş yağdırıyorlar… Fakat bütün bu cehennemî taarruz, “pâk alnının istihkâmına sığınmış kahraman Mehmed’in göğsünde sönüyor.”