İstiklâl Marşı Derneği Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Kendirci “Bereketsiz İhanetler” adlı paneldeki konuşma metnidir.
Derslerde çocuklara öğrettiğimiz bir konu var: beş duyu organımız… Kitaplar bunu deri, göz, kulak, dil, burun diye sayar. Ama ben bunu anlatırken çocuklara, “Çocuklar, biz insanız. Duyu organlarımız beşle sınırlı değildir. Biz rüya görürüz, hissederiz, ağlarız, uzakta bir yakınımızın başına bir şey geldiğinde yüreğimiz sızlar onu hissederiz. Bu beş duyu organı hayvanlara mahsus bir şey.” derim. Bunu bu şekilde öğretmişler ve biz de insan olarak “Beş duyu organımız var” demişiz; bu birincisi. İkincisi, bunu yapanların zaten duyu organı sayısı beş. Bizim orada bir laf var: “Adamın eşeği karşısındakini de eşek sanırmış.”
Birinci sınıf okutuyordum. Güneşin, gecenin, gündüzün hareketleriyle ilgili bir konuydu; gece, gündüz nasıl oluşur… Portakalın yanında bir mum yaktım. Hem kendi etrafında dönecek, hem de güneş etrafında dönecek şekilde. Yer çekimine vurgu yapmak için “Çocuklar bu dünya döndüğü halde bizim ayağımız niye yere basıyor? Biz niye ters dönmüyoruz?” gibi bir sual sordum. Herkes bir şeyler söyledi ama bir öğrencim “Öğretmenim, dünya dönüyor ama Türkiye dönmüyor” dedi. Çocuğu alnından öpmüştüm.