"Milli Marşımıza dil uzatamazsınız!"

Milli Marşımıza dil uzatamazsınız

Milli Marşımızda Âkif :
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,
“Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli!”
Dediyse bugün bunun aksi mi var? O seslerin duyulmadığı, çan sesleri çalındığı gün bizden eser kalır mı?
Hayır baylar, Milli Marşımıza dil uzatamazsınız!
Hele Çanakkale şiirinde bize aykırı bir şeyi aramak mânasız olur. O sırtlarda her aileden şehid olan birisi var ve onlara dikilmeyen âbideyi bu adam dikti.
                                  *                            
Bir şairin dini bir takım şiirler yazması milliyetçiliğini yok mu eder? Fikret, Sabah ezanı, şehidlik, Hasanın gazası şiirlerini yazmakla milliyet haricine mi çıkmıştı?
Dindar olmak milliyetçiliğe mani teşkil etmez. Dine inanan bu milletin hepsi milliyetçi değil de sizmi milliyetçisiniz?.. Milli mücadelemize ilk inananlardan biri ve manevi cephesi başında didinen Akiftir.
Âkif herkes gibi bir din sahibidir ve ona hürmet eder.
İşte Âkif böyle Milli ve fazilet sembolü bir adamdır. O büyüktür. Gençlik verdiği hükümlerde şaşmamıştır ve şaşmıyacaktır.
 
Yeni Sabah, 8.1.939                                                                                     
 
M.Sencer
 

Hilmi Yücebaş, Bütün Cepheleriyle Mehmet Akif

İstanbul, 1958, s. 150

 

 

Eşref Edib: "İstiklâl Marşı değişir mi?"

Bir yazıcının değiştirmeğe çalıştığı ve ta'an ettiği istiklâl marşımız ve Mehmet Akif hakkında memleket münevverlerinin fikirleri

İSTİKLÂL MARŞININ BESTEKÂRI ZEKİ ÜNGÖR’Ü EVİNDE ZİYARET

“İstiklâl Marşı” nın kimin eseri olduğu hakkındaki suale “şair Mehmet Akif merhumundur” cevabı verilir de; o güfteyi melodisi ile heyecan ve hürmet telkin eden ölmez bir eser ve “Millî Marşımız” haline getiren bestekâr Zeki Üngör’ün isminden hiç bahsedilmez! Bu haksızlık, şarkılardan bir çoğunda da tamamile...

"Unutulmayacak ve beni andıracak bir eserim varsa, o da "İstiklâl Marşı"dır."

- Son yazdığı eseri Mısır'da okudum, hayret ettim. Koca Hâmid eserlerinde hâlâ gençliğini yaşıyor.

Sezai Karakoç - Mehmet Âkif

“Bülbül” ve “İstiklal Marşı” bu ölüm kalım günlerinin, Safahat’a kattığı destan parçalarıdır. Ve o günün bir daha yaşanmaz macerasının kelam anıtları...

Lozan Sulhünün Yıl Dönümünün Tes’idi

Dün Lozan sulhünün yıldönümü darülfünun konferans salonunda büyük merasimle tesit edilmiştir.

Akif, Vatan Ve İstiklâl İçin Döğüşen Milletimizin Şahlanmış Heyecanını Bir Mihrak Noktası Gibi Varlığında Duyarak Orduya Ve Millete İstiklâl Marşı'nı Hediye Etmiştir

Mehmed Akif'i karlı bir kış günü, 26 Aralık 1936'da sessiz sadasız toprağa vermiştik. Bugün onu, ölümünün 16'ncı yıldönümünde her zamanki gibi hürmetle anıyoruz.

İstiklâl marşı ile kimi ve neyi terennüm eylemiştir?

“… Şüphe yoktur ki o milliyetçi değildi ve benim gibilere karşı beslediği gayz de milliyetçi olduğumuz içindi.