Sınıf Bilinci’nin yeni nüshası neşrolundu. Bu cümleyi "Sınıf Bilinci’nin yeni muskası" diye kursak yadırganacaktı. Halbuki muska kelimesi nüshanın dilimizde aldığı başka bir şekildir. Nüsha yazılmış, yazılı şeyin bir suretidir. Zamanında bir dua veya tılsımın yazma bilen birine sureti çıkartıldığı için buna nüsha denmiş ve o dilde muska şeklini almış. Türkçeden İslam’a Giriş yoluyla edindiğimiz, edineceğimiz Sınıf Bilinci, ihya olacağımız bir meşguliyeti öne alarak küfür aleminin halihazırda salgın ve sair konulardaki çeşitli yayınlarla Müslümanları tahkir çabalarının başlarına geçirilmesini teklif ediyor.
Sınıf Bilinci İkinci Merhale’nin Altıncı Nüshası İsmet Özel’in Dibace şiiriyle açılıyor. Dibace lügatçesi de hazırladığımız bu nüshamızda Hakikatli Yar İsen Mektubunu Sıkça Yaz ve Lafı Karıştırıyorsan Lafa Karışma demeye devam ediyoruz. Türkler İslam’ı Arap örfü saymak isteyenlerin başlarına bela olduysa bunu Kur’an-ı Kerim’e bağlı lisanlarıyla ve İstanbul’u Bağdat-Şam hattından daha parlak hale getirerek Türkistanbul yapmasıyla sağladı. Bu sebeple 857 tarihinden beri Türk’ün malı olan İstanbul’daki semt isimlerinin manasını anlatmaya bu nüshamızda da devam ediyoruz. Arif Olan Anlasın bölümünde de neyi, nasıl dememiz gerektiği bahsine devam ediyoruz.
Sınıf Bilinci mecmuaları dernek şubelerimiz, TİYO Yayıncılık ve kitapçılardan temin edilebilmektedir.
Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında kurulan Türk Dünyası Ortak Alfabe Komsiyonu’nun "ortak Türk alfabesi" adıyla 34 harfli bir alfabe üzerinde uzlaşmaya vardığı haberini ajanslar duyurdu. Ortak alfabenin müspet bir haber olduğunu veren bütün medya kuruluşları Sovyetler Birliği zamanında Asya'daki bütün o kavimlere Kiril alfabesinin dayatıldığından bahsediyorlar.
İstiklâl Marşı Derneği'nin hazırladığı “Türkçeden İslâm’a Giriş” serimizin ilk kitabı “TÜRKÜN DİLİ KUR’AN SÖZÜ” neşredildi.
Derneğimizin 6. Olağan Genel Kurulu 28 Şevval 1443 Pazar günü (29 Mayıs) İstanbul Şubemizde yapıldı.
İstiklâl Marşı Derneği yeni anayasa meselesinde ve tartışmalarında tab’an bir taraftır.
Eskiden İstanbul'a senenin ilk karı düşünce o gün matbuattaki İstanbul gazetelerinin birinci sayfasında Cenab Şehabeddin'in Elhan-ı Şıta (1897) şiiri neşredilirmiş.
8. nüshamız İsmet Özel’in “Kaçmak İsterken Vuruldu” şiiriyle açılıyor. Devamında bir de şiirin lugatçesi var.
Hicreti başlangıç kabul etmek dünyayı Müslim-gayrimüslim olarak ikiye ayırmak, takvim olarak İslam takvimini, saat olarak İslam saatini ve yazı olarak İslam yazısını benimsemek demektir.