"Ne AB'ye uyum sürecinde kanunları değiştirilen Türkiye'nin, Türkiye olarak kalmasına ne de Türkiye olarak kaldığı müddetçe bu ülkenin AB’ye girmesine imkân ve ihtimal vardır. Sual ediyoruz: AB'ye girilmesi durumunda işe yarayacağı varsayılan bu kanunlar eğer AB'ye girilmeyecekse ne işe yarayacak? İşte içine düşülen bu süreç Türkiye'nin geleceğini yok etmek anlamına geliyor."
Türkiye’de yaşayan insanlar Türk topraklarının akıbeti konusunda Türkiye dışında alınmış kararlara katılarak sadece kötü olabilirler.
Bizim kendimize mahsus bir hayatımız olması ve dünyada yaşanacak yer olarak Türkiye'nin işaret edilmesine sebep olacak bir donanıma sahip olmamız bizim şuurlu bir şekilde iktisadî bir düzenlemeye başvurmamızla mümkün olacak.
"Ortaya yalınkılıç ne Türkiye'yi ne dünyayı kurtarmak üzere atılıyoruz. Hatta Türkiye'nin başına gelmekte olan felaketin anlaşılabileceği konusunda bile umutlu değiliz.
"Din gününü, hesap gününü hesaba katmadan da Müslümanlıkla iştigalimiz bahse konu edilebilir.
"Türkiye'nin geleceğine dair tavrımız doğrudan itikadi tercihimizle alakalıdır.
"Türkiye'de 'elhamdülillah Müslümanım' diyen insanlar, davalarını mevkilerine vasıta kılmaya tevessül etmeselerdi,