"İstiklâl Harbi öncesinde yağmalanması başarılamayan Türk toprakları, bugün bu tehlikeye maruz bırakılmış haldedir. Bunun da en parlak sloganı Türkiye'nin bir mozaik olduğu sloganıdır. Türkiye bir mozaik mi yoksa bir beton kütle mi? Türkiye şayet bir mozaikse bir fiskede dağılır. Ama Türkiye bir beton kütleyse ona çarpanın her yeri acır. Bizim bir beton blok olmamız ancak, ‘burada sadece Türk'ün sözü geçer, Türk ise Müslüman'dan başkası değildir' sözünün kaziye-i muhkeme olmasıyla mümkündür."
"Dünya mı, Türkiye mi, hangisini feda edeceğiz? Türkiye'ye karşı dünyayı tercih etmek itikadi olarak
"Dünyaya sözünü dinleten Türk yoktur, demek yanlıştır. Fakat kimdir o? Türkiye'yi elinde tutandır
"Millet hayatı için arkamızı birbirimize dayamamız lazım. Ama arkamızı dünyaya yaslamışsak,
İstiklâl Marşı Türk milletinin geleceğinin karartılamayacağı konusunda hem bir vaat, hem bir teçhizat, hatta mühimmat olarak düşünülmüştür.
1982 Anayasası’nda İstiklâl Marşı’nın zikredilmesinin bir tek açıklaması olabilir: İstiklâl Marşı’nda dile getirilen şeylerin mevcudiyetinin ortadan kalkması tehlikesi barizdir.
İnsanlar kâfirler eliyle, kâfirler diliyle öyle bir yola sokuldular ki her parçanın diğeri aleyhine işlediği bir terkip esas alındı.
"Her şeyin nasıl bir yeri olduğunu anlamamız lazım. İslâm, başından beri bu topraklarda bir itikadî
"Dünya mı, Türkiye mi, hangisini feda edeceğiz? Türkiye'ye karşı dünyayı tercih etmek itikadi olarak
"Dünyaya sözünü dinleten Türk yoktur, demek yanlıştır. Fakat kimdir o? Türkiye'yi elinde tutandır
"Millet hayatı için arkamızı birbirimize dayamamız lazım. Ama arkamızı dünyaya yaslamışsak,
İstiklâl Marşı Türk milletinin geleceğinin karartılamayacağı konusunda hem bir vaat, hem bir teçhizat, hatta mühimmat olarak düşünülmüştür.
1982 Anayasası’nda İstiklâl Marşı’nın zikredilmesinin bir tek açıklaması olabilir: İstiklâl Marşı’nda dile getirilen şeylerin mevcudiyetinin ortadan kalkması tehlikesi barizdir.
İnsanlar kâfirler eliyle, kâfirler diliyle öyle bir yola sokuldular ki her parçanın diğeri aleyhine işlediği bir terkip esas alındı.
"Her şeyin nasıl bir yeri olduğunu anlamamız lazım. İslâm, başından beri bu topraklarda bir itikadî
"Dünya mı, Türkiye mi, hangisini feda edeceğiz? Türkiye'ye karşı dünyayı tercih etmek itikadi olarak
"Dünyaya sözünü dinleten Türk yoktur, demek yanlıştır. Fakat kimdir o? Türkiye'yi elinde tutandır
"Millet hayatı için arkamızı birbirimize dayamamız lazım. Ama arkamızı dünyaya yaslamışsak,
İstiklâl Marşı Türk milletinin geleceğinin karartılamayacağı konusunda hem bir vaat, hem bir teçhizat, hatta mühimmat olarak düşünülmüştür.