...
Londra Konferansı'nda millicilerin prestijini, kredisini kırmak için, millicilere Sevr Antlaşınası'nı asgari değişikliklerle kabul ettirmek için Yunanlılar Büyük Millet Meclisi'nin muntazam ordularına İnönü'nde bir taarruzda daha bulundular. Buna tarih “ikinci İnönü Muharebesi” diyor. Yunanlılar burada bir daha mağlup oldular.
Bir müddet sonra “Altıntaş”tan sökün eden Yunan taarruzu başarılı oldu. Büyük Millet Meclisi orduları ta Sakarya önlerine kadar geri çekildiler. Yine büyük ve mühim bir vatan parçası düşman istilasına uğradı. Hele bir aralık Ankara bile müşkül anlar geçirdi.
Hiç unutmam, top sesleri şehir içinde duyuluyor, düşman tayyareleri şehri bombardıman ediyorlardı.
Bir taraftan top sesleri ortalığı çınlatırken, diğer taraftan Büyük Millet Meclisi önündeki bando İstiklal Marşı'nı çalıyordu. Şimdi resmi marşımız olan bu havanın şu parçası dikkate değerdir:
“Doğacaktır sana vaadettiği günler hakkın
Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın.”
Millet, Türk milleti, başına üşürülen demir, ateş yağmuru içinde usanmadan, ümit kesmeden, geleceğini böyle görüyor, ona böyle inanıyordu. Millet aldanmadı; geleceğini umduğu, dilediği gibi buldu.
Sakarya önüne geri çekilen millet orduları cidden çok müşkül bir vaziyette bulunuyordu. Vesaitsizliğe, parasızlığa, firariler de ekleniyordu. Hem ordularının maneviyatini takviye etmek, hem de vaziyeti yakından görmek için Millet Meclisi kendi üyeleri arasından seçilmiş heyetleri Sakarya'da toplanmış olan Türk askerlerinin içine gönderdi. Bu heyet üyeleri içinde ben de bulunuyordum.
...
Mahmut Esat Bozkurt, Türk İhtilali'nde Vatan Müdafaası, Kaynak Yayınları-2006, s. 45-46
Milli marşın İstanbul radyosunda niçin çalınmadığı hakkında yazdığım yazıdan sonra, bu meselenin efkâri umumiyede uyandırdığı akisler, hassas bir noktaya dokunduğumu ispat etti.
Mehmet Akif Ersoy'da Türk Kimliği
Vatanperverliği, Türkçülüğü ve Türk Kimliği
Bizde musikişinaslar esnaf addediliyor. Eski bir davadır bu.
"Bir politika Atatürkçü olmak için neye layik olmalıdır?" sorusundayız.
Bence İstiklal Marşı, Mehmed Âkif nezdinde neticede bir şiirdir. Onun modern bir ayine dönmesini ve dönüştürülmesini arzular mıydı?
İstiklal Marşı millete mal olalı kırk yıl oldu. Bu müddet içinde zaman zaman bazı boğuk sesler güftesini tırmalamak istediler. Bestesi ayrı bir sanattı.
“Bağımsızlık”la silinmesine çalışılan “İstiklâl” kelimesine bakalım: Bu memleketin çocukları “Ya istiklâl, ya ölüm!” diye cephelere koşmuş, kanlarını bu kelimenin