İstiklâl Marşı Derneği’nin mevcudiyetinin izahı şuradır: Biz diyoruz ki “İstiklâl Marşı metni 1921 yılında millî marş olarak kabul edildi. Aynı yılın müteakip aylarında Sakarya Meydan Muharebesi Türkler tarafından kazanıldı. İstiklâl Marşı’nın gayesinin sadece bu olduğu görüşüyle İstiklâl Marşı rafa kaldırıldı.” Yani Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra İstiklâl Marşı sanki bir vitrin malı gibi algılandı; ne dediğine hiç kimse kulak vermedi. Tam tersine İstiklâl Marşı’nın aleyhine bir yönetim tarzı uygulamaya kondu. Bunu da sekiz senedir söylüyoruz: “İstiklâl Marşı ‘Bu ezanlar ki şehâdetleri dînin temeli/ Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli’ diyor. Halbuki Türkiye’de ezan on sekiz sene yasaklanabildi. İstiklâl Marşı eğer rafa kaldırılmamış olsaydı bunu yapmaya kimsenin gücü yetmezdi. Ama yetti birilerinin gücü ve Türkiye çok partili seçim dönemine girdiği zaman ezanını geri alabildi.”
"Türkiye'de insan olmanın, insanın şerefini temsil etmenin bir yolunu bulmamız gerekiyor.
Şu anda da eğer insanlar Müslümanlığını, "yerine başka bir şey konamaz bir değer" ...
İstiklâl Marşı baştan sona 41 mısra boyunca bir şey söylüyor. Bunu acaba kime söylüyor?
"Dünyada dini ile milliyeti yekvücut, yekpare olan bir unsur vardır, onun adı da Türk'tür. Kendi bünyende din ve milliyet farkı gözetirsen
Ama bu İstiklâl Harbi’dir kurtuluş savaşı değildir. Bağımsızlık savaşı da değildir. Çünkü burası Yunanistan, Ermenistan, Gürcistan, Kürdistan, Irak, Suriye değil. Türkiye!