Ordumuzun bu eşsiz kahramanlığı, İstiklâl Marşı şairi Mehmet Akife...

Birinci İnönü zaferinin yıldönümü

Türk ordusu, birinci İnönü muharebesini kazanmıştı. Bu muharebeyi kazanan Türk ordusu, sayı, silâh cephane subay mevcudu, talim ve terbiye, muharebe ve geri hizmetleri bakımından kendisinden üstün olan bir düşmana karşı sadece kahramanlığı ve kumandanlarının yüksek sevk ve idaresi sayesinde muzaffer olmuştu. Piyademizin bir kısmında, tüfeklerine takacak süngü olmadığını söylemek, Çanakkalede -Sine ve Süngüsü- ile muzaffer olan Türkün, İnönünde yalnız sinesi ile düşmanı yendiğini gösterir.

Birinci İnönünde çarpışan kuvvetler arasındaki şu farka bakınız:

Türkler; Tüfek:6000, Ağır makineli:50, Top:28

Yunanlılar; Tüfek:20.000, Ağır makineli:150, Top:50

 Türk ordusunda yalnız 18 hafif makineli tüfek, Yunan ordusunda ise bu silâhtan 270 tane vardı.

Ordumuzun bu eşsiz kahramanlığı, İstiklâl Marşı şairi Mehmet Akife:

Garbın âfakını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın!
Doğacaktır sana vadettiği günler Hakkın.
Kimbilir belki yarın belki yarından da yakın.

mısralarını ilham etmişti…

Tanin, 9 Ocak 1944, s. 2

Konservatuvar muallimlerinden piyanist Cemal Reşit Bey, milli marş hakkındaki...

Milli marş yahut milli Hymne tekmil halk tarafından ezberlenebilecek bir kabiliyette olmalıdır. Meselâ, rastgele bir köylü, bir çoban, milli marşı, kolaylıkla teganni edebilmeli, güftesini okumalı, mânasını anlamalı ve milli marşa karşı sevgi ve hürmet beslemelidir.

İstiklâl Marşı- Mehmet Akif

Kontrolsüz tek partili istibdad rejiminin terki zamanı gelmiş ve yeni teşekkül eden Demokrat Parti, Büyük Millet Meclisi'nde faaliyete başlamıştı. Demokrasi'ye ve Anayasa'ya aykırı hareketlere ve kanunlara son vermek talepleri belirmekte ve kuvvet kazanmakta idi.

Hasan Basri Çantay - Âkifname; İstiklâl Marşı Nasıl Yazıldı? Nasıl Kabul Edildi? İstiklâl Marşı'na "Red Sadaları"

Nitekim üstâd (Boğaz harbi) ni, (İstiklâl marşı) nı yazdıktan, o mütehassir ve mustarib yıllarının pinti ve insafsız günlerinde yarattığı

Bu mısra okunurken, oturanlar ayağa kalkarlar...

İstiklâl Marşımızın güftesinde şu mısra vardır...

M. Zeki Cevahircioğlu, Bahaeddin Cebeci - Mehmed Âkif Armağanı

1913 de memuriyetten istifa ettikten sonra Âkif’in mücahedesini hızlandıran gezi olanakları ve 1914 dünya savaşı onun için verimli kaynaklar oldu.

Ankara Namazgahında Şükran Namazı

Yukarıdaki klişeye lütfen dikkatle bakınız: Millî Mücadelenin temel felsefesi olan Tekâlif-i Milliye, en ücra köyde, fedakârlığı halkın vicdanına ve imânına tescil ettirecek

Gençliğe öğretmek için kurslar açıldı

Millî Türk talebe birliği gençliğinin millî marşlarımızı öğrenmesini temin için Halkevi ve Konservatuvarla temas ederek...

Mehmet Akif’in çok sonraları tek dişi kaldığını söyleyeceği “canavar”

Gerek din, gerek ahlâk açısından bu kadar hastalıklı olan Batı uygarlığının, İslâmcıların inkâr etmediği dünyaya üstünlüğü, o halde neyle yorumlanacaktı?