NİÇİN İMSAKİYE DİYORUZ?
İmsak kelimesi tutmak, bir şeyden el çekip zapt-ı nefs etmek manasına gelip oruca başladığımız vakti ifade için bu kelimeyi kullanırız. Peki Ramazan'da ekseriyetle iftara kaç saat kaldığını öğrenmek için baktığımız cetvele niçin iftariye değil de imsakiye diyoruz? 24 saat değil 12 saat esasına dayanan ezanî saate göre zamanı beş vakit okunan ezan belirler. Gün batınca akşam ezanı okunur. Ay görünür hale gelir. Bu yüzden Ramazan ayına girdiğimizi hilali görerek anlarız ve Ramazan'a hilali görerek girdiğimiz için oruç tutmadan önce teravih kılarız. Aya bakarak Ramazan'ın kaçında olduğumuzu biliriz. Hilal tekrar görüldüğü an Ramazan bitmiş Şevval başlamış olur. Bu sebeple Ramazan'ın son iftarından sonra teravih kılmayız.
Ayın görünür hale geldiği gün batımı yani tam akşam ezanının okunduğu vakit ezanî saate göre 12 kabul edilir ve bu sabittir. Uzayan ve kısalan günlere göre geri kalan yahut ileri giden saatler akşam ezanıyla birlikte 12'ye ayarlanır. Yani iftar saati hep 12'dir. Müneccimler ve muvakkitler de padişaha zaten belirli olan iftar saatini değil hesapladıkları imsak saatini sundukları için hazırladıkları cetvele imsakiye denmiştir.
İşinize gelir veya gelmez; ama hakikat bu: Türk olmakla Türk vatanında olmak tarihin akışı marifetiyle özdeş kılındı.
Derneğimizin yayınladığı "Çelimli Çalım" mecmuamızın dördüncü sayısı çıktı.
İstiklâl Marşı Derneğinin 12. sene-i devriyesi münasebetiyle Nasrullah Camii'nde okunan mevlid-i şerif ve İstiklâl Marşının ardından "Türk Olmak" serlevhalı panelimiz Kastamonu Üniversitesi Ahmet Yesevi Konferans Salonu yapıldı.
Fahri Genel Başkanımız Şair İsmet Özel'in Kurban Bayramı'nın 3. günü bayramlaşma dolayısıyla yaptığı konuşmanın metni