İstiklal Marşı Derneği’nin yıllardan beri Türkiye’de anlatmaya çalıştığı şeyi hülasa eden bir ifade: ‘Türk Türk’e boyun eğmez. Eğik boyunla Türk olunmaz.’ Yani çünkü Türklük bir tarihi roldür, Türklük bir milletin, bir kavmin, bir ırkın, bir kültürün hatta adı değildir. Ancak o rol, o tarihi rol ortaya çıktığı zaman, o şahsiyet, o karakter kendini belli ettiği, etkisini uyandırdığı zaman tanınana bilen bir şey olması sebebiyle Türklüğün, Türklerin birbirlerini aldatarak, birbirlerini bir şeye zorlayarak Türklüklerini ileri götürmeleri mümkün değil.
İstiklâl Marşı Türk milletinin geleceğinin karartılamayacağı konusunda hem bir vaat, hem bir teçhizat, hatta mühimmat olarak düşünülmüştür.
"Nasıl Allah Rasûlü Muhammed (sav) son peygamber ise, Türkler de insanlığın son milletidir;
"Türkiye Mekke ve Medine'yi korumaktan aciz düşen insanların söz geçirebildikleri yegâne saha olarak doğmuştur.
" 'Türkiye niçin vatan' sorusu bugün sorulmuyor; çünkü 1923 yılında Cumhuriyet'in ilanıyla elde ettiğimiz vatanımızın vatan
İstiklâl Harbi’ni, “Ben bu toprakları gâvura yedirmem.” diyen bir avuç insanla kazandık.
Şu anda da eğer insanlar Müslümanlığını, "yerine başka bir şey konamaz bir değer" ...