Radyo yola geldi
İstiklâl marşını çalmağa başladı
İstanbul radyosu nihayet yola geldi. Evvelki akşamdan itibaren, İstiklâl marşını çalmağa başladı.
Karilerimizin hatırların da olsa gerektir, ki geçenlerde, Abidin Daver Bey arkadaşımız “hem nalına hem mıhına” sütununda İstanbul radyosunun millî marşımızı neden çalmadığını sormuş ve bütün Avrupa radyoları gibi İstanbul radyosunun da marşımızı çalmasını istemişti. Bunun üzerine Yüksek Muallim mektebi talebesi, bu hususta İstanbul radyosuna daha evvel vaki olan ve cevapsız kalan müteaddit müracaatlerini bize yazmışlardı. O zaman İstanbul radyosunda yaptığımız teşebbüseta müdiriyet, millî marşın meclisi idare kararı alındıktan sonra çalınabileceğini söylemişti. Bu karar ve müsaade alınmış olacak ki İstanbul radyosu evvelki akşamdan itibaren neşryatının sonunda İstiklâl marşını çalmağa başlamıştır.
Gençliğin ve matbuatın, millî marşımızın çalınması hakkındaki arzularını biraz geç te olsa, nazarı dikkate alan İstanbul radyosuna, vazifesini yaptığı için, bilmeyiz ki teşekküre lüzum var mıdır?
Cumhuriyet, 25 Mart 1933, s.1
Büyük Millet Meclisi kürsüsünden şiirleri okunan ve alkışlanan iki şairimiz vardır: Biri Mehmed Akif, diğeri...
İçinde milletimizin binlerce savaş destanını yazan tarihin üzerine elimizi basarak barışa andiçiyoruz.
İstiklal marşı, bir marş olarak, yani beste bakımından belki kusurlu bir eserdir, fakat tarihsel ve bediî değeri inkar edilemiyen bir şaheserdir.
Bunun üzerine annem kardeşlerimle birlikte Kastamonudan Ankaraya geldiler. Artık Ankarada ailece yerleşmiş idik. Mehmet Âkif bu sıralarda İstiklâl marşını yaratmış, bu muvaffakiyeti 500 lira
Milli Türk Talebe Birliği, ayrıca, aradan on yıl geçmiş olmasına rağmen, İstiklal Marşı’nın doğru dürüst söylenemediğini göz önünde tutarak, gençlerin toplu halde
İstiklal Marşı dünyadaki milli marşların ekserilerinin aksine, sade bir üsluptan ve slogan halindeki deyişlerden çok dantel üsluplu bir felsefeyi aksettirir.
Büyük Millet Meclisi kürsüsünden şiirleri okunan ve alkışlanan iki şairimiz vardır: Biri Mehmed Akif, diğeri...
İçinde milletimizin binlerce savaş destanını yazan tarihin üzerine elimizi basarak barışa andiçiyoruz.
İstiklal marşı, bir marş olarak, yani beste bakımından belki kusurlu bir eserdir, fakat tarihsel ve bediî değeri inkar edilemiyen bir şaheserdir.
Bunun üzerine annem kardeşlerimle birlikte Kastamonudan Ankaraya geldiler. Artık Ankarada ailece yerleşmiş idik. Mehmet Âkif bu sıralarda İstiklâl marşını yaratmış, bu muvaffakiyeti 500 lira
Milli Türk Talebe Birliği, ayrıca, aradan on yıl geçmiş olmasına rağmen, İstiklal Marşı’nın doğru dürüst söylenemediğini göz önünde tutarak, gençlerin toplu halde
İstiklal Marşı dünyadaki milli marşların ekserilerinin aksine, sade bir üsluptan ve slogan halindeki deyişlerden çok dantel üsluplu bir felsefeyi aksettirir.
Büyük Millet Meclisi kürsüsünden şiirleri okunan ve alkışlanan iki şairimiz vardır: Biri Mehmed Akif, diğeri...
İçinde milletimizin binlerce savaş destanını yazan tarihin üzerine elimizi basarak barışa andiçiyoruz.
İstiklal marşı, bir marş olarak, yani beste bakımından belki kusurlu bir eserdir, fakat tarihsel ve bediî değeri inkar edilemiyen bir şaheserdir.