İstiklâl Marşı şairimiz Mehmet Akif’in Safahat’ının ilk kitabını yazıldığı şekliyle yani Türk yazısıyla neşrediyoruz. Bunu Türk şiirinin geleceğinin Türk milletinin ve Türkeli’nin geleceğiyle aynı şey olduğunu bildiğimiz için yapıyoruz. İstiklâl Marşı nasıl Sakarya Meydan Muharebesi sonrasında hemen rafa kaldırıldıysa Cumhuriyetin ilanı akabindeki inkılaplar dolayısıyla Mehmet Akif de bir şair olarak Türk edebiyatında devre dışı bırakıldı. Mehmet Akif “şair” sayılmadı hatta şiirden anlamak Nurullah Ataç tarafından Mehmet Akif’i şair kabul etmeme şartına bağlandı. Ataç’la müşterek bir zeminde olduğunu kabul etmeyen Turgut Uyar da Akif’in şair olmadığını kabul ederek hareket etti. Nazım Hikmet’in Memleketimden İnsan Manzaraları’nda Mehmet Akif’ten büyük şair olarak bahsetmesi ise sansürlendi. Bugün hâlâ ve bilhassa Nazım Hikmet kitapları bu sansüre uğramış şekliyle yayınlanıyor. Mehmet Akif şiir olarak ne yazdı da bu tavra maruz kaldı? Buna Mehmet Akif’in şiirini yazıldığı şekliyle okumak seviyesinde ancak cevap verilebilir. Bu gayeyle Büyük Türk Şairi Mehmet Akif’in Safahat’ını yedi kitap olarak peyderpey neşredeceğiz.
1444 senesine ait imsakiyemiz olması gerektiği gibi Müslüman Takvimi ve Müslüman Saati esas alınarak Müslüman Yazısı ile hazırlanmıştır.
Mecburi Kıraat serimizin ikinci kitabı “Vatan Yahut Silistre” neşrolundu.
17.07.2010 tarihinde yapılan Genel Kurulumuzun ardından yapılan ilk yönetim kurulu toplantısında, yönetim kurulu üyelerimizin görev taksimatı yapıldı.
İstiklâl Marşı Derneğinin 12. sene-i devriyesi münasebetiyle Nasrullah Camii'nde okunan mevlid-i şerif ve İstiklâl Marşının ardından "Türk Olmak" serlevhalı panelimiz Kastamonu Üniversitesi Ahmet Yesevi Konferans Salonu yapıldı.
İstiklâl Marşı Derneği'nin kuruluşundan bir sene sonra Gaziantep şubemizin açılması dolayısıyla o zaman Genel Başkanımız şimdi Fahri Genel Başkanımız olan Şair İsmet Özel "İstiklâl Marşı: Abide Milletin Kaidesi" başlıklı bir konuşma yapmıştı.
Ümmet-i Muhammed‘in oruç tutmak suretiyle yekvücut olarak küfre ve bütün kafirlere meydan okuduğu zamandır Ramazan ayı.
Bundan ahsen takvim bulamayacaksınız demiştik. İstiklâl Marşı Derneği dokuz sene sonra ilk defa matbu olarak İstiklâl Takvimi neşretmiyor.
1444 senesine ait imsakiyemiz olması gerektiği gibi Müslüman Takvimi ve Müslüman Saati esas alınarak Müslüman Yazısı ile hazırlanmıştır.
Mecburi Kıraat serimizin ikinci kitabı “Vatan Yahut Silistre” neşrolundu.
17.07.2010 tarihinde yapılan Genel Kurulumuzun ardından yapılan ilk yönetim kurulu toplantısında, yönetim kurulu üyelerimizin görev taksimatı yapıldı.
İstiklâl Marşı Derneğinin 12. sene-i devriyesi münasebetiyle Nasrullah Camii'nde okunan mevlid-i şerif ve İstiklâl Marşının ardından "Türk Olmak" serlevhalı panelimiz Kastamonu Üniversitesi Ahmet Yesevi Konferans Salonu yapıldı.
İstiklâl Marşı Derneği'nin kuruluşundan bir sene sonra Gaziantep şubemizin açılması dolayısıyla o zaman Genel Başkanımız şimdi Fahri Genel Başkanımız olan Şair İsmet Özel "İstiklâl Marşı: Abide Milletin Kaidesi" başlıklı bir konuşma yapmıştı.
Ümmet-i Muhammed‘in oruç tutmak suretiyle yekvücut olarak küfre ve bütün kafirlere meydan okuduğu zamandır Ramazan ayı.
Bundan ahsen takvim bulamayacaksınız demiştik. İstiklâl Marşı Derneği dokuz sene sonra ilk defa matbu olarak İstiklâl Takvimi neşretmiyor.
1444 senesine ait imsakiyemiz olması gerektiği gibi Müslüman Takvimi ve Müslüman Saati esas alınarak Müslüman Yazısı ile hazırlanmıştır.
Mecburi Kıraat serimizin ikinci kitabı “Vatan Yahut Silistre” neşrolundu.
17.07.2010 tarihinde yapılan Genel Kurulumuzun ardından yapılan ilk yönetim kurulu toplantısında, yönetim kurulu üyelerimizin görev taksimatı yapıldı.