Yeni Türkiyenin doğduğu gün

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Sevres paçavrasını tanımadığını, milli misak prensipleri çerçevesi içinde bir barış kurulmadıkça son ferdine kadar döğüşmekten vazgeçmiyeceğini haykırdı.

Sevres kararı, ne filen, ne de hukukan, bir dakikalık bir müddet için olsun tatbik yeri bulamadı.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım!

Diyen İstiklâl marşı şairi, yalnız duygularımızı değil, realitenin ta kendisini de ifade etmiyor mu?

Biz İnönlerinde, Sakaryalarda, Dumlupınarlarda savaşırken, kaybolan egemenliğimizi geri almak için döğüşmüyorduk. Tarih boyunca bir an ortadan kalkmıyan varlığımızı, şaşkın kafalarını hırs bürümüş içerideki ve dışarıdaki zalimlere tanıtmaya uğraşıyorduk.

Nadir Nadi, Cumhuriyet, 23 Nisan 1946, s. 1 ve 3

İstiklâl Marşı-Mehmet Kaplan

Fertlerin ve milletlerin hayatı, maddi şartlardan ziyade inandıkları kıymetlere bağlıdır. Daha başlangıçta yenileceğine inanan bir insan veya ordu, savaşa girmeden mağlup olmuş demektir.