23 Nisan Bayramında Binlerce Genç Millî Marşımızı terennüm Edecek
Hatırlayacaksınız: Hepsi de Darülfünun sıralarında ders gören Yüksek muallim mektebi talebeleri geçenlerde, millî bir mesele karşısında çok içli ve hisli davrandılar. Bu gençler daha evvel İstanbul radyosu müdürlüğüne müracaat ederek her akşam İstiklâl marşımızın çalınmasını istemişler, fakat Radyo idaresi bu temenniyi yerine getirmek hususunda ihmalkâr davranmıştı. Talebeler radyonun müspet kararını günlerce bekledikten sonra yeni bir müracaat daha yaparak, İstiklâl marşımızın terennüm edilmesi hususunda kat’i bir lisan kullanmışlardı. Bu ikinci müracaat üzerine İstanbul radyosu ihmalkâr vaziyetten uzaklaştı ve harekete geçmek kararında olduğunu ilân etti.
Şimdi öğreniyoruz ki Darülfünun ve yüksek mekteplere devam eden gençlerin kurmuş oldukları Millî Türk talebe birliği bu teşebbüsün tatbik sahasına çıkabilmesi için ilk iş olarak Konservatuvar müdürlüğüle Halkevine müracaat etmiş ve bu iki müesseseden müspet cevap almıştır.
Konservatuvar muallimleri şimdilik Darülfünun, yüksek mektepler, liseler ve orta mektepler talebelerine İstiklâl marşını öğretmek hususunda harekete geçmiştir. Talebe birliği de bu hususta bir program hazırlamıştır. Program bugünden itibaren tatbik edilecektir. Dersler İstanbul tarafında oturan talebelere Halkevinde, Beyoğlu, Beşiktaş ve bu civardaki talebelere de Ortaköydeki Şehir Bandosu mektebinde verilecektir.
Bugün akşam beşte Halkevinde Konservatuvar muallimlerinden Muhiddin Sadık bey, Şehir Bandosu mektebine de yine ayni saatte Konservatuvar muallimlerinden Hulûsi bey İstiklâl marşını öğretecektir. Bu derslere bütün gençlik davetlidir.
Programın diğer günlere ait kısmı şöyledir:
Halkevinde 1 Nisan Pazartesi, 18 Nisan Salı, 19 Nisan Çarşamba günleri saat beşte.
Şehir Bandosu mektebinde de Salı ve Çarşamba günleri yine aynı saatte.
Bu dersler bittikten sonra gelecek cumartesi günü Darülfünun konferans salonunda şehir bandosunun iştirakile büyük bir prova yapılacak ve provaya iştirâk edecek olan yüzlerce talebe İstiklâl marşımızı okuyacaktır. Bu provadan sonra ertesi gün, yani 23 nisan Millî bayram gününde yapılacak merasim esnasında 2000 den fazla talebe hep bir arada İstiklâl marşımızı okuyacaktır.
Derslere gelecek olan talebelere ayrıca iki yürüyüş marşı da öğretilecektir. Diğer taraftan haber aldığımıza göre Talebe birliği İstiklâl marşımızı bugün halka öğretmek için de harekete geçecektir.
Son Posta, 15 Nisan 1933
23 Nisan Bayramında Binlerce Genç Millî Marşımızı terennüm Edecek
Hepsi, Türk İstanbulda, Fransız milli bayramını kutluyorlar ve hepsi, Türk İstanbulda, Fransız bayrağını selâmlıyorlar...
Yukarıdaki klişeye lütfen dikkat ediniz: Bugün benzerleri yurdun her köşesinde sıralanan bir gecekondu hüviyeti içindeki mütevazi yapı...
Afgan devlet-i İslâmiyyesi sefîrinin Anadolu’ya gelmesi İslâm târîhinin en mes’ûd hâdiselerinden birini teşkîl eder. Garb müstevlîlerinin İslâm âlemine karşı mütemâdî savlet ve tahakkümleri yüzünden perîşân olan, dinlerinin vahdet ve izzet emreden düstûrlarına arka çevirdikleri için yekdiğerinden cüdâ düşen Müslüman milletleri arasında bugün vahdete doğru bir hareket başlamış olduğu görülüyor.
Milli bayramlarda, ihtifal günlerinde İstiklâl Marşı çalınırken şahit olduğumuz feci manzaralar güzümüzün önündedir.
Namık Kemalle başlıyan, Tevfik Fikretle devam eden vatan şiiri, dün, Mehmed Akifle beraber toprağa girmiş sayılabilir.
Bir gazetede bir muharrire, İstiklâl marşımızı tenkit etmiş, bu eserin İstiklâl marşı olmasını istememiş. İstiklâl marşı için başka bir manzum eserin yazılmasına dair fikirlerini ileri sürmüş.
Nurullah Ataç’ın hatası, “Mehmed Akif” i henüz yeni tanımağa çalışmış olmakla başlıyor.
23 Nisan Bayramında Binlerce Genç Millî Marşımızı terennüm Edecek
Hepsi, Türk İstanbulda, Fransız milli bayramını kutluyorlar ve hepsi, Türk İstanbulda, Fransız bayrağını selâmlıyorlar...
Yukarıdaki klişeye lütfen dikkat ediniz: Bugün benzerleri yurdun her köşesinde sıralanan bir gecekondu hüviyeti içindeki mütevazi yapı...
Afgan devlet-i İslâmiyyesi sefîrinin Anadolu’ya gelmesi İslâm târîhinin en mes’ûd hâdiselerinden birini teşkîl eder. Garb müstevlîlerinin İslâm âlemine karşı mütemâdî savlet ve tahakkümleri yüzünden perîşân olan, dinlerinin vahdet ve izzet emreden düstûrlarına arka çevirdikleri için yekdiğerinden cüdâ düşen Müslüman milletleri arasında bugün vahdete doğru bir hareket başlamış olduğu görülüyor.
Milli bayramlarda, ihtifal günlerinde İstiklâl Marşı çalınırken şahit olduğumuz feci manzaralar güzümüzün önündedir.
Namık Kemalle başlıyan, Tevfik Fikretle devam eden vatan şiiri, dün, Mehmed Akifle beraber toprağa girmiş sayılabilir.
Bir gazetede bir muharrire, İstiklâl marşımızı tenkit etmiş, bu eserin İstiklâl marşı olmasını istememiş. İstiklâl marşı için başka bir manzum eserin yazılmasına dair fikirlerini ileri sürmüş.
Nurullah Ataç’ın hatası, “Mehmed Akif” i henüz yeni tanımağa çalışmış olmakla başlıyor.
23 Nisan Bayramında Binlerce Genç Millî Marşımızı terennüm Edecek
Hepsi, Türk İstanbulda, Fransız milli bayramını kutluyorlar ve hepsi, Türk İstanbulda, Fransız bayrağını selâmlıyorlar...
Yukarıdaki klişeye lütfen dikkat ediniz: Bugün benzerleri yurdun her köşesinde sıralanan bir gecekondu hüviyeti içindeki mütevazi yapı...
Afgan devlet-i İslâmiyyesi sefîrinin Anadolu’ya gelmesi İslâm târîhinin en mes’ûd hâdiselerinden birini teşkîl eder. Garb müstevlîlerinin İslâm âlemine karşı mütemâdî savlet ve tahakkümleri yüzünden perîşân olan, dinlerinin vahdet ve izzet emreden düstûrlarına arka çevirdikleri için yekdiğerinden cüdâ düşen Müslüman milletleri arasında bugün vahdete doğru bir hareket başlamış olduğu görülüyor.