İstiklâl Marşı şairimiz Mehmet Akif’in Safahat’ının dördüncü kitabı "Fatih Kürsüsünde" yazıldığı şekliyle yani Türk yazısıyla neşrolundu. Bunu Türk şiirinin geleceğinin Türk milletinin ve Türkeli’nin geleceğiyle aynı şey olduğunu bildiğimiz için yapıyoruz. İstiklâl Marşı nasıl Sakarya Meydan Muharebesi sonrasında hemen rafa kaldırıldıysa Cumhuriyetin ilanı akabindeki inkılaplar dolayısıyla Mehmet Akif de bir şair olarak Türk edebiyatında devre dışı bırakıldı. Mehmet Akif “şair” sayılmadı hatta şiirden anlamak Nurullah Ataç tarafından Mehmet Akif’i şair kabul etmeme şartına bağlandı. Ataç’la müşterek bir zeminde olduğunu kabul etmeyen Turgut Uyar da Akif’in şair olmadığını kabul ederek hareket etti. Nazım Hikmet’in Memleketimden İnsan Manzaraları’nda Mehmet Akif’ten büyük şair olarak bahsetmesi ise sansürlendi. Bugün hâlâ ve bilhassa Nazım Hikmet kitapları bu sansüre uğramış şekliyle yayınlanıyor. Mehmet Akif şiir olarak ne yazdı da bu tavra maruz kaldı? Buna Mehmet Akif’in şiirini yazıldığı şekliyle okumak seviyesinde ancak cevap verilebilir. Bu gayeyle Büyük Türk Şairi Mehmet Akif’in Safahat’ını yedi kitap olarak peyderpey neşredeceğiz.
TİYO Yayıncılık'tan, derneğimiz şubelerinden ve kitapçılardan temin edebilirsiniz.
İstiklâl Marşımıza bugüne değin kim, ne gözle bakmış? İstiklâl Marşımız hakkında kim, ne zaman, ne söylemiş, ne yazmış?
1444 senesine ait imsakiyemiz olması gerektiği gibi Müslüman Takvimi ve Müslüman Saati esas alınarak Müslüman Yazısı ile hazırlanmıştır.
TİYO Yayıncılık “Türkçeden İslâma Giriş” serisine bir telif eser daha kattı.
İstiklâl Marşı Derneği'nin Dördüncü Olağan Genel Kurulu 21 Mayıs Cumartesi günü Ankara'da yapıldı.
İstanbul şubemizde bayramlaştık. Fahri genel başkanımız İsmet Özel bayramlaşma münasebetiyle bir konuşma yaptı.
Sloganımız iddia değil gerçek: Bundan ahsen takvim bulamayacaksınız.