"Bizim nerede olduğumuz ne için olduğumuzla birebir irtibatlıdır. Dünyada iken aşağıda bir yerdeyiz. O halde 'niçin buradayız' diye sorduğumuzda bunun bir tek cevabı olabilir: 'Yükselmek için'. Düşük biri olmanın gereğini yerine getirmek için, daha aşağısı için gelmiş olamayız. Yani biz dünyaya cehenneme gitmenin yolunu bulmak için gelmedik."
"Her şeyin nasıl bir yeri olduğunu anlamamız lazım. İslâm, başından beri bu topraklarda bir itikadî
Türk Milleti, Lâle devrinden itibaren yüzünü batıya çevirdi.” İyi, güzel… Bunu kabul edelim. Peki, bu millet yüzünü batıya çevirmeden önce yüzü nereye bakıyordu?
Daha Lozan Anlaşması imzalanmadan İstiklâl Marşı millî marş olarak kabul edildi. Bu yüzden diyoruz ki İstiklâl Marşı’nın Cumhuriyet’e hiçbir borcu yoktur. Cumhuriyet her şeyini İstiklâl Marşı’na borçludur.
"Türkiye'de insan olmanın, insanın şerefini temsil etmenin bir yolunu bulmamız gerekiyor.
İstiklâl Marşı baştan sona 41 mısra boyunca bir şey söylüyor. Bunu acaba kime söylüyor?