İstiklâl Marşı- Mehmet Akif

Kontrolsüz tek partili istibdad rejiminin terki zamanı gelmiş ve yeni teşekkül eden Demokrat Parti, Büyük Millet Meclisi'nde faaliyete başlamıştı. Demokrasi'ye ve Anayasa'ya aykırı hareketlere ve kanunlara son vermek talepleri belirmekte ve kuvvet kazanmakta idi. Bu vaziyete göre, otuz beş sene evvelki tarihi hadiseleri tetkik ve tenvir vazifesine devam olunabilirdi. Vatanlarının yüksek menfaatleri için çalışanlar, her zaman ve her yerde mağdur olmuşlar ve hatta işkencelere maruz kalmışlardır. eğer, gül kopanrken, dikenlerin ellerimizi yırttığını görünce ye'se düşersek, bir daha gül koparmağa tövbe etmek lâzımgelir. Bazan ellerinin hamuriyle erkek işine karışmak istemiyenler belki haklıdırlar. Zira, vatan menfaati için hiç bir şeyden yıImıyarak çalışan kahramanların çok defalar kuduz saldırmalanna, zulümlere ve iftiralara uğradıklan her memlekette görülmüştür. Galile gibi ilim adamları bile zulme ve işkenceye düçar olmuşlardır. Bizim tarihimizde de bu çeşit vakalar az değildir. Meselâ Mithat Paşa, Şıpka Kahramanı Süleyman Paşa, Vatan Şairi Namık Kemal, hürriyet ve fazilet Aşıkı Tevfik Fikret, hatta İstiklâl Marşı'nı yaratan Mehmed Akif gibi kahramanların hayatları, uğradıkları tenkidler ve nihayet Akıbetleri ibret ile gözönüne getirilmeğe lâyıktır. Bu hususlarda bir çok dalkavukların zalimlere yardım ettikleri inkâr edilemez.

Ali İhsan Sâbis, Harp Hatıralarım: Birinci Cihan Harbi, Nehir Yayınları,1990,s.17

Mahir İz - Yılların İzi; İstiklâl Marşı'nın Yazılması

Yeni kurulan devlet için bir «Millî Marş» yazılması hususunda Büyük Millet Meclisi’nin altı ay müddet vererek açtığı «İstiklâl Marşı Müsabakası»na muhtelif şairlerin gönderdiği 724 şiir gelmişti.

"Bütün marş metni okunmayacak, yalnız ilk iki beyit söylenecektir."

…Aslında birinci aşamada açılışı yapılan 14 halkevinin açılış töreninde de benzer disiplini görmek mümkündür.

Ankara’nın yıldönümü

Her gözde bu yaşın buğusu arkasından dirilen ve güneşe ulaşan ümit inancının mısraı da...

Şerefsiz derler

Dünkü muhterem gazetenizde “Bu ne hürmetsizlik” başlığı altındaki yazınızı çok büyük bir tessürle okudum.

İstiklâl Marşı'nın ilk mısraındaki müjde, orada dövüşen kahramanlar için değil...

Mısır’a gidişini ne mânâsız şeylere verdiler. Şapkadan ürktüğünü söylediler...

Abdülkerim Erdoğan - Şeyh Tâceddîn Velî

İstiklal Maârşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy, 24 Nisan 1920 tarihinde İstanbul’dan Ankara’ya gelir. Tâceddîn Dergâhı şeyhi Şeyh Tâceddin Mustafa Efendi, Mehmet Akif ve arkadaşlarının ikameti için

"Unutulmayacak ve beni andıracak bir eserim varsa, o da "İstiklâl Marşı"dır."

- Son yazdığı eseri Mısır'da okudum, hayret ettim. Koca Hâmid eserlerinde hâlâ gençliğini yaşıyor.