Asrın idraki, İstiklâl Marşı’nın aksine, kâinatın yaratılmamış; ezelî ve ebedî olduğu fikriyle şekillenmiş bir idrakin adıdır. Yaşamak zorunda kalınan kötülüğe ve dünyanın aldığı şekle intibakı esas alan bu idrak, “Ben neyim?” sorusuna, “Ben Allah’ın kuluyum.” demenin dışında bir cevap arayışının neticesidir. Mehmet Akif’in, “O benim değil, milletimin eseridir.” diyerek Safahat’ına almadığı İstiklâl Marşı’nı, bir baskı mekanizması halinde üzerimize çöken asrın idraki fikrinden tefrik etmeden İstiklâl Marşı İdeolojisi fark edilemez, Türklüğe adım atılamaz .
Genel Başkanımızın konuşma metnini okumak için tıklayınız...
Panelistlerin konuşma metinlerini okumak için tıklayınız...
Marş Kürsüden okunuyor
Ondan sonra – ufak bir müzakereyi müteakip – Maarif Vekili kürsüye çıkarak büyük bir heyecanla İstiklal Marşını okuyor. Marşın her mısraı, her kıt’ası sürekli alkışlarla karşılanıyor. Meclisi büyük bir heyecan kaplıyor. Abdülgafur Efendi dua ediyor, büyük meclis amin han oluyor.
Marş Kürsüden okunuyor
Ondan sonra – ufak bir müzakereyi müteakip – Maarif Vekili kürsüye çıkarak büyük bir heyecanla İstiklal Marşını okuyor. Marşın her mısraı, her kıt’ası sürekli alkışlarla karşılanıyor. Meclisi büyük bir heyecan kaplıyor. Abdülgafur Efendi dua ediyor, büyük meclis amin han oluyor.
Marş Kürsüden okunuyor
Ondan sonra – ufak bir müzakereyi müteakip – Maarif Vekili kürsüye çıkarak büyük bir heyecanla İstiklal Marşını okuyor. Marşın her mısraı, her kıt’ası sürekli alkışlarla karşılanıyor. Meclisi büyük bir heyecan kaplıyor. Abdülgafur Efendi dua ediyor, büyük meclis amin han oluyor.