İstiklâl Marşı Derneği’nin tertip ettiği “Sönmez Ocağın Beş Yılı” sergisi 11 Ağustos Cumartesi günü Osmaniye’nin Zorkun Yaylası’nda açıldı. Serginin açılışı münasebetiyle Genel Başkan Şair İsmet Özel katılımcılara hitaben bir konuşma yaptı.
Genel Başkan İsmet Özel, İstiklâl Marşı Derneği’nin bu toprakları kendi vatanı bilen ve kendini Türk Milleti’ne mensup sayan insanlarla irtibat kurmasına mani olunmak istendiğine dikkat çekerek başladığı konuşmasında derneğin, İstiklâl Marşı’nın metin olarak sahip olduğu değeri ve millet hayatındaki yerini hatırlatmak için kurulduğunu ifade etti. “İstiklâl” kelimesinin milletin zihninden silinmeye çalışıldığını ve bunun için İstiklâl Harbi’ne “Kurtuluş Savaşı”, “Bağımsızlık Savaşı” gibi isimler yakıştırıldığını söyleyen Genel Başkan İsmet Özel, İstiklâl Marşı’na böyle sahte bir isim yakıştırılamaması bakımından “İstiklâl” kelimesinin İstiklâl Marşı sayesinde bu tasalluttu atlatabildiğine işaret etti.
CUMHURİYET’İN “KURULUŞ FELSEFESİ” YALANDIR!
Genel Başkan İsmet Özel gerçekte olan şeylerin, Türk Milleti’nin millet olarak iki ayağı üzerinde durmasını ve dünyada gıpta edilecek bir hayat tarzının mümessili olmasını önlemek üzere yüzyıllardan beri saklanmakta olduğunu söyledi. İnsanların birçok yerde Türkiye Cumhuriyeti’nin “kurucu fikri”nden, “kuruluş felsefesi”nden bahsettiğine dikkat çeken Genel Başkan İsmet Özel, bunun büyük bir yalan olduğundan bahisle Türkiye Cumhuriyeti’nin bir İslâm Cumhuriyeti olarak teşekkül ettiğini, Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’na 1923’te “Devletin dini Din-i İslâm’dır” ibaresinin ilave edilmesinden de bunun görülebileceğini ifade etti. Genel Başkan İsmet Özel sözlerine devamla“Yeni kurulan devlet neyin nesiydi? Bunu izah etmek lazımdı. ‘Ben laik bir devlet kuruyorum’ deselerdi acaba kaç tanesi sağ kalırdı o gün? İstiklâl Harbi’nin ertesinde Cumhuriyet ilan ediyorsun ve diyorsun ki ‘Ben laik demokratik insan haklarına saygılı bir devlet kurdum!’ ‘Gel ulan, derlerdi o zaman sana, gel sana göstereyim o devleti!...” Bu manada laiklik prensibinin resmiyet kazanmasının ancak 1937’de Altıok’un Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’na sokulmasıyla birlikte vuku bulduğunu hatırlattı.
Türkiye’nin bugün yüzyüze geldiği belalardan sıyrılması için İstiklâl Marşı’nın en elverişli metin olduğunu ifade eden Genel Başkan İsmet Özel, “Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın” mısraının kurulu düzen dışındaki yeni bir teşekkül tarzının doğabileceğini haber verdiğini dile getirdi. Genel Başkan İsmet Özel, “Birtakım insanlar bunların vakti geçmiş laflar olduğunu iddia ederler. Onlar aynı zamanda Türkiye’nin de vaktinin geçtiğini düşünürler. Türkiye’nin eğer vakti geçmediyse İstiklâl Marşı’nın bize haber verdiği vaadin de vakti geçmemiştir. Biz sadece kefeni yırtmakla kalmayacağız, aynı zamanda Allah’ın vaadi üzere dünyadaki bütün milletlerin gıpta ile baktıkları bir toplum hayatı üreteceğiz. Bunu yapmak elimizde fakat bizi yetersiz, kabiliyetsiz, zekâdan nasibini alamamış insanlar olduğumuza inandırmaya çalışan ve büyük ölçüde bunu başaran bir küfür âlemi var” dedi.
“İstiklâl Marşı Derneği İstiklâl Marşı’nın ehemmiyetini bütün Türk Milleti’ne gösterebildiği takdirde bundan bugün dünyayı cehenneme çevirmiş olan mali cenderenin müessiriyetini kaybetmesi sonucu çıkacak” diyen Genel Başkan İsmet Özel İstiklâl Marşı Derneği’nin beş sene boyunca insanlara nereden başlanabileceği, nerelere ulaşılabileceği konusunda yeterli malzeme tedarik ettiğini dile getirdi. Genel Başkan İsmet Özel sözlerini şöyle tamamladı: “Sergimiz de size gösterecek ki eğer daha derinini, daha kapsamlısını anlamak istiyorsanız İstiklâl Marşı Derneği’nin bu konuda sunabileceği epey malzeme var. Ama ‘Benim keyfim yerinde, bu işlerin de hep böyle gitmesi işime geliyor’ diyorsanız siz de İstiklâl Marşı Derneği’nden uzak durabilirsiniz. Çünkü çarpabilir!”
11 Ağustos 2012, Osmaniye
Tanıtma hangi sebeple olur? Ya iki insan tanışıyorsa birisi diğerine kendini tanıştırır ve yahut birisi diğerlerine kendini tanıtır. Bu tanıtmanın gayesi ne olabilir.