İstiklâl Marşı Derneği’nin hazırladığı “Yükselen Ruh: İstiklâl Marşı ve Anayasa” adlı belgesel İstanbul’da ilk olarak 6 Mart 2013 Çarşamba akşamı Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde gösterildi. Teşrik tekbiri, Salavat-ı Şerife ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda filmin yönetmeni Dadaşhan Celaleddin Kavas kısa bir takdim konuşması yaptı.
Konuşmada şunları söyledi:
“Sözlerime Genel Başkanımızın daha önceden ifade ettiği bir sözü hatırlatmak suretiyle başlamak istiyorum. İstiklâl Marşı “Canım, işte hepimizin marşı değil mi?” denecek bir marş değildir. İstiklâl Marşı İstiklâl Marşı Derneği üyelerinin marşıdır. Kaçakların ve oturaklıların değil. Burada kendimize bir paye biçme çabası gösterilmediğini hemen izah edeyim. 12 Mart 1921’de İstiklâl Marşı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi ve aynı yılın Ağustos ayı’nda İstiklâl Marşı’nın sesine kulak vererek birileri Sakarya’da cepheye gittiler. İstiklâl Marşı’nın bahsettiği Allah’ın vaadinden başka hiçbir güvence ve hiçbir umut olmadan cepheye gittiler. Dolayısıyla İstiklâl Marşı Derneği’nin ilk üyeleri o insanlardı, Sakarya Meydan Muharebesi şehitleriydi. “Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın!” deniyor. İşte biz, o ilk üyelerin arkadaşları olduğumuzu söylüyoruz. Biz bir söz söylediğimizde İstiklâl Harbi şehitlerinin arkadaşları olarak söylüyoruz. Biz bir şey konuştuğumuzda Sakarya Meydan Muharebesi şehitlerinin arkadaşları olarak konuşuyoruz. Bu bilinmeden İstiklâl Marşı Derneği’yle muhatap olunamaz.
İstiklâl Marşı’nın şehitler ile şehit oğulları arasındaki bir muhavere havasında cereyan ettiğini ifade etmiştik. Şehitler diyor ki “Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım / O zaman yükselerek arşa değer belki başım!” Az sonra seyredeceğiniz filmin ismi bu iki mısra esas alınarak tespit edildi. Yani rastgele olmadı. İstiklâl Marşı’nı anayasaya oturaklılar ve kaçaklar koymuş olamaz. Bu onların marşı değil. Öyleyse şehit oğulları mı koydu? Hayır, 92 senedir şehit oğullarına bu ülkede hiçbir şey yaptırılmadı. İstismar edilmekten başka. Sevgileri istismar edildi. Zaaf olarak görüldü ve istismar edildi. Hâlbuki biz birlikte bir hayata başlayabilir, bir yükselişi temin edebilirdik. Ama 92 sene boyunca kaçakların ve oturaklıların hükümferma oldukları bir devir yaşadık. Allah’ın vaadini ellerinin tersiyle ittiler. Vatan sevgimiz işaret edilerek “Bakın, vatansız kalmaktan kurtuldunuz” denilerek birçok şeyimiz elimizden alındı; yazımız başta olmak üzere. Ama biz güzel sevmekten vazgeçecek bir millet değiliz. Onun için biz “Önce Vatan” sözünü göğsümüze yazdık.
İstiklâl Marşı’nı anayasaya kaçaklar ve oturaklılar koymadıysa, şehit oğulları da koymadıysa bu işi kimler yaptı? Bu soruyu zihninizde canlı tutarak bu belgeseli takip etmenizi tavsiye edebilirim.
İstiklâl Marşı’nın anayasada yer almasını hiçbir dünyevi otoriteye borçlu değiliz. İstiklâl Marşı Derneği’nin dünyevi bir gücü varsa o da herhalde bu borçsuzluğudur.”
06 Mart 2013, İstanbul
"TÜRKÜM DOĞRUYUM İNTİKAMIM ÜLKEMDİR" kitabının neşrolunması münasebetiyle İstanbul'da Fahri Genel Başkanımız Şair İsmet Özel himayesinde bir panel tertip edilmiştir.
"MUVAKKİTİN GÖZYAŞLARI" risalesi aynı adlı sergimizin açılışında temin edilebilecektir.
1444 senesine ait imsakiyemiz olması gerektiği gibi Müslüman Takvimi ve Müslüman Saati esas alınarak Müslüman Yazısı ile hazırlanmıştır.
TİYO Yayıncılığın on üçüncü kitabı “Küfrün İhsanı Olmaz”ın yeni kapağı ile yeni baskısı yapıldı.
Çelimli Çalım Mecmuamızın on sekizinci sayısı “BİZ VAV’LI TÜRK DEĞİLİZ” manşeti ile çıktı.
Genel Başkanımz Şair İsmet Özel’in Faydasız Yazılar, Bilinç Bile İlginç ve Tavşanın Randevusu kitapları birlikte Faydasız Randevu adıyla TİYO Yayıncılıktan neşroldu.
Çelimli Çalım Mecmuamızın on yedinci sayısı "İSTİKLÂL MARŞI’NI ANAYASA’YA KOYMAYANLAR, İSTİKLÂL MARŞI’NDAN ANAYASA ÇIKARAMAYANLAR” manşeti ile çıktı.