“Bir normalleşme” yaşadığımızı iddia edenler batılılar tarafından hapsedildiğimiz yerden memnuniyet duyanlardır. Bu memlekette insaf ve haysiyet sahibi olanlar kültürel olarak ne halde olduğumuzu anlamak istiyorlarsa mecbur bırakıldığımız takvime baksınlar yeter.
Biz Latin harfleriyle okuyup yazmaya, Papa XIII’inci Gregory tarafından tanzim edilen takvimle zamana ve tarihe şahit olmaya, gece 12:00’la başlayıp biten mekanik köleler için icat edilmiş saatlere bakmaya mahkum edilmiş ve bu nedenle sefalet içinde bırakılmış bir milletiz.
Batılıların, Türklere vurdukları ilk darbe -Papa XIII. Gregory'in takvimine göre- 13 Mart 1840’da Tanzimat’ın ilk meyvesi olarak yutturulan Rumî Takvim oldu. Rumî Takvim hilesine başvurarak durumu idare etmeye çalıştığımızdan beri kendi çağımızda yaşamıyoruz, gerçek zamana ayak uyduramıyoruz. 26 Aralık 1925’e kadar Hicrî Takvim ve saatimizi yedeğimizde tutarak geldik.
Bu sâiklerle hem gerçek zamanın neresinde olduğumuzu hem de yazımızın aslına olan vukûfiyeti temin etmek gayesiyle “İSTİKLAL TAKVİMİ” hazırladık.
Her sene yenilenerek sahici bir maarif takvimi olmasını, kaybettiklerimizi hatırlatmasını, onları elde etmenin yollarını açmaya vesile olmasını ümit ettiğimiz takvimimizin üçüncüsü, 1435 yılı için yeni nüshası hazırlanmıştır. Eskimez yazının öğrenilebilmesi için her güne ait sahifenin bir ders olarak tertip edildiği takvimimizde ezan vakitleri ezanî saate göre verilmiştir.
Allah’ın izni ve inayetiyle bugün İstiklâl Marşı Derneği Sivas Şubesi'ni açıyoruz. Derneğimizin amaçları dernek tüzüğünde açıkça ilan edildiği üzere;